Nisan ayında ortalama günlük 17 bin vatandaşımız toplu taşıma araçlarını kullanırken, Haziran ayında ve şimdilerde ortalama 105 bin vatandaşımız yolculuk yapıyor; şehir içindeki insan dolaşımı ne denli yüksek olursa virüsün..
Nisan ayında ortalama günlük 17 bin vatandaşımız toplu taşıma araçlarını kullanırken, Haziran ayında ve şimdilerde ortalama 105 bin vatandaşımız yolculuk yapıyor; şehir içindeki insan dolaşımı ne denli yüksek olursa virüsün yayılma hızı o denli artıyor; çocuklarımızın yüz yüze eğitime erişimlerini sağlamak için pandemiyi kontrol altına almak zorundayız bu süreçte zorunlu olmadıkça en güvenli yerimiz olan evlerimizden dışarı çıkmayalım, dışarıda maske ve sosyal mesafe kurallarına uyalım ve evde kronik hastamız varsa onunda aynı ortamı paylaştığımız her anda evin içinde dahi olsa maske takmaya devam edelim diyen ve Malatya Film Festivali binlerce yıllık eşsiz kültürümüzü yansıtıyorsa, filimler aracılığıyla Malatya’yı tanıtabiliyorsak bu şehrin tanıtımına katkı sağlar diyen Malatya Valisi Aydın BARUŞ, Flaş Haber İmtiyaz Sahibi Remzi HAYTA’nın sorularını yanıtladı.
Remzi HAYTA: Sayın Valim, öncelikle pandemiyle mücadele sürecine yönelik sorular yöneltmek istiyorum. İl Hıfzıssıhha Kurulunun Başkanı olarak, pandemiyle mücadele sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Haziran ayının ilk günlerinde neredeyse sıfıra inen vaka sayıları neden kısa sürede bu denli yükseldi?
Vali Aydın BARUŞ: Türkiye’de ilk Covid-19 vakası tespit edildikten sonra Malatya olarak bizler de teyakkuza geçtik. Bu süreçte Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun tavsiyelerini, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuya ilgili talimatlarını ve İç işleri Bakanlığımızın yayımlamış olduğu genelgeleri rehber edinerek düzenli olarak İl Hıfzıssıhha kurulumuzu toplantılarımızı yaptık, halen de yapmaya devam ediyoruz. Malatya’da ilk vaka 15 Mart tarihinde tespit edildi, yaklaşık 8 ay geride kalmış durumda bu süreçte ihtiyaç duyulan tedbirleri alarak kamuoyu ile paylaştık. Sizin de dediğiniz gibi Hükümetimizin almış olduğu tedbirler sayesinde vaka sayıları oldukça azalmış hatta sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı hafta sonlarında Malatya’da vaka sayıları sıfıra inmişti. Ancak Haziran ayı itibariyle yasakların kalkması, iller arası yolcu trafiğinde artışlar, batıdaki Malatyalıların şehrimize ziyaretleri, düğünler, taziyeler ve Kurban Bayramı ziyaretleriyle vaka sayıları bariz bir şekilde artış gösterdi. Üstüne yaz mevsimi ile birlikte sık sık büyük kalabalıkların bir araya gelmesi hastalığın hızla yayılmasını tetikledi.
Sizlere bazı rakamlar vereceğim ve bu bilgiler hastalığın neden arttığını daha iyi açıklayacak. 8 Nisan tarihinde Malatya şehir merkezinde toplu taşıma aracını kullanan yolcu sayısı 17.667 iken, 22 Haziran tarihinde 104.857’e yükselmiş. Toplu taşıma aracındaki bu artış insanların şehir içinde gün içerisinde çok daha fazla dolaştığını gösteriyor. Pandemi başından beri en sıkıntılı zamanları Eylül ayının ortalarında yaşadık ve bu tarihlerin birinde 13 Eylül’de 49 bin kişi otobüs, minibüs ya da trambüsle yolculuk yapmış. Vaka sayıları ve ölümler artınca vatandaşlarımız işin ciddiyetini anladılar ve gerekmedikçe evlerinden çıkmamaya başladılar. Bu da vaka artış hızını işlimizde azalttı ve hastanelerimizde ki yoğunlukta geriledi ve pandemi ilimizde yönetilebilir düzeye indi. Daha sonra okulların da açılması ile birlikte örneğin 10 Kasım tarihinde günlük yolcu sayısı yeniden 103.157’e yükseldiğini görüyoruz. 15 Ekim tarihinden itibaren son bir aydır yeniden bir artış eğilimi içerisindeyiz. Bu süreçte vatandaşlarımızdan rica ediyorum, kalabalıklardan uzak dursunlar, zorunlu olmadıkça evden dışarı çıkmasınlar. Dışarıda dolaşan insan sayısı ne kadar fazla ise hastalığın artış hızı da aynı oranda artmaya devam ediyor. Özellikle gençlerimizi uyarak istiyorum, dışarıda geçirdiğiniz uzun zamanların ardından evlere virüsü taşıyor ve kronik hastanız da varsa onların yoğun bakıma yatmasına hatta ölümüne bile neden olabiliyorsunuz. Bu durum bizleri üzüyor.
Okulların önünde bekleyen veli kalabalığını azaltmak için İl Milli Eğitim Müdürümüze de talimat verdim sınıfların ders çıkışları arasında 5’er dakika olacak şekilde ayarlama yapmalarını istedim.Çocuklarımız uzun süre evlerinde eğitimden mahrum kaldılar, bu süreçte uzaktan eğitimle devam edildi ancak özellikle kırsal kesimde internet ve cihaz sorunu yaşandığı için çocuklarımız mağdur oldular. Okullarına devam etmelerini, yüz yüze eğitime erişmelerini sağlamak için pandemi kurallarına hassasiyet göstermemiz lazım.
Remzi HAYTA: Efendim siz de bu süreçte özellikle Eylül ayından itibaren sık sık pandemi denetimlerine katıldınız ancak daha önce birçok defa yazdığım için rahatlıkla söyleyebiliyorum bu tür resmi denetimlerden önce genelde her şey olması gibi düzenlenir. Tebdili kıyafet ile denetime çıkmak şehirdeki eksiklikleri görmenize daha fazla katkı sağlamaz mı?
Vali Aydın BARUŞ: Ben akşamları geziyorum, iş yerlerinde ki durumu gözlemliyorum, eksiklikleri Kaymakamlarımızla ve diğer ilgililerle paylaşıyorum. Kış mevsimi ile birlikte en büyük sıkıntı cafe, restaurant ve kahvehane gibi kapalı mekanlarda yaşanacak. Çünkü 8-10 kişi bir masanın etrafında maskesiz şekilde oturuyor ve hastalığın yayılmasına neden oluyorlar. Arkadaşları özellikle bu alanlardaki denetimleri artırmış durumda.Denetimlerde ilk olarak eksiklik görürse uyarıyoruz, ikincisinde para cezası kesiyoruz üçüncüsünde ise iş yeri kapatıyoruz ki bu süreçte kapattığımız iş yerleri oldu.
Remzi HAYTA: Sayın Valim, İl Hıfzıssıhha Kurulu toplantılarına zaman zaman Ak Parti il başkanı da eşlik etti. Bu durum muhalefet partilerinin de tepkisini çekti ve ya o kişi de katılmasın ya da bizlerde o masanın etrafında olalım dediler. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Vali Aydın BARUŞ: Hıfzıssıhha kurul toplantılarımıza hiçbir zaman Ak Parti İl Başkanı katılmadı, belki Sayın Bakanların ziyaretlerine eşlik etmiş olabilir. Zaten Hıfzıssıhha Kurul toplantılarına katılacak ve alınan kararların altına imza atabilecek olan kişiler kanunla belirlenmiş durumda. Bizler, İl Hıfzıssıhha Kurul Toplantılarını yapmadan önce Pandemi Kurulunu topluyoruz ve burada da işin uzmanı hocalarımızı,esnaf ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerini zaman zaman davet ediyoruz çünkü alınan kararlar doğrudan onları da ilgilendirebiliyor. Hıfzıssıhha Kurulu toplantılarımıza ise İl Sağlık Müdürümüz, Emniyet Müdürümüz, İl Jandarma Komutanımız, Belediye Başkanlarımız eşlik ediyor, konu itibariyle zaman zaman diğer ilgili kurumların müdürlerimizin de katılımları oldu.
Remzi HAYTA: Sayın Valim, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Selahattin Gürkan ile dışarıdan görebildiğimiz kadarıyla uyum içerisinde çalışıyorsunuz ancak zaman zaman bazı medya organlarında birlikte çektirdiğiniz fotoğraflar eleştiriliyor. Şöyle ki deprem afetinin ya da kışın yoğun kar yağışının ardından sahaya indiğinizde Vali Bey neden geride, Başkan’ın eli neden cebinde gibi bana göre gereksiz bir tartışma ama siz bu hususlara dikkat ediyor musunuz? Neler söylemek istersiniz?
Vali Aydın BARUŞ: Benim prensibim vatandaşlara hizmet edecek tüm kamu kurumlarının uyum içerisinde olması gerektiğidir. Kişisel hırslarımız hiçbir zaman asıl amacımızın önüne geçmesine kurban edemeyiz. Kişisel duygu ve hırslarla hareket edip aramızdaki ilişkileri bozup daha sonra vatandaşların bu durumdan olumsuz etkilenmesine imkan veremeyiz. Sorunuza dönecek olursak toplulukla yürürken bazen ben bir vatandaşın derdini dinlerken Başkan önde kalabiliyor,bazen de Belediye Başkanı geride kalabiliyor bunlar dikkate alınacak şeyler değil. Birbirimize karşı son derece saygılı davranıyoruz ve nezaketi elden bırakmıyoruz.
Remzi HAYTA: Efendim, pandemi denetimlerinde zabıtaları sahada yeteri oranda göremiyoruz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Vali Aydın BARUŞ: Geçen hafta Belediye Başkanlarımız ve Kaymakamlarımızla bir toplantı yaptım. Zabıta ile ilgili eleştiri haberiniz de faydalı oldu arkadaşlarımıza zabıta ekiplerini etkin bir şekilde devreye almaları gerektiğini hatta diğer personellerden de yaralanmalarını istedim. Zabıta ve bazen de polislerle ilgili şöyle bir sorun yaşanabiliyor, küçük yer olduğu için zabıta esnafı tanıyor, denetimler esnasında gerekli sertliği gösteremeyebiliyor. Ancak söz konusu toplum sağlığı ise kurallara harfiyen herkes uymalı. Bunun dışında denetimlerde görevli 494, izalasyon denetiminde görevli 503 ve iş yeri denetiminde görevli 1419 ekibimiz var. Şimdiye kadar 2.167 işletmeye idari para cezası uygulandı, 7 iş yeri pandemi kurallarını ihlal ettiği için kapatıldı.
Bu süreçte hiç şüphesiz maske takmak ve sosyal mesafemizi korumak en büyük koruyucumuz. Şu ana kadar maske takmayan ya da doğru şekilde takmayan yaklaşık 10 bin kişiye cezai işlem uyguladık. Şimdi kalabalık caddelerde, parklarda vs. sigara içmeyi de yasakladık ve bununla ilgili de denetimlerimiz devam ediyor. Şu süreçte vatandaşlarımızdan rica ediyorum, ev ziyaretlerini erteleyelim, evde kronik hastamız var ise ev içinde dahi maske takmaya devam edelim, ne kadar uzun süre maske takarsak o kadar çabuk alışırız çünkü şu süreçte maske bizim bir parçamız oldu. Ben her ortamda maskemi takıyorum, burada tek çalışırken dahi maskemi çıkarmıyorum. Sosyal mesafe korumak ve karşılıklı maske takmak şartıyla kendimizi ve karşımızdakini %90 oranında koruduğumuzu unutmayalım. Maske takılı şekilde virüs kapılsa dahi çok az miktarda virüse muhatap olacağımız için daha hafif şekilde hastalığı atlatmamız mümkün.
Remzi HAYTA: Sayın Valim, müsaade ederseniz biraz da deprem afetini konuşmak istiyorum. Elazığ’da yaşanan deprem ilimizi de ciddi oranda etkiledi. Depremde evleri zarar gören vatandaşlarımız için neler yapıldı? Yıkılması uygun görülen okullarımızın kaçı yeniden inşa edilmeye başlandı? Bir sonraki deprem afetine hazırlık yapılıyor mu?
Vali Aydın BARUŞ: 24 Ocak tarihinde meydana gelen deprem Malatya’yı hem psikolojik olarak hem de barınma imkanları açısından ciddi oranda etkiledi. Depremin ardından tüm imkanlarımız ile seferber olduk. TOKİ, Çevre ve Şehircilik ile İç İşleri Bakanlıklarımız depremzedelerin yaralarını sarmak adına yoğun şekilde çalışmalara başladılar ancak pandemi süreci sekteye uğrattı. Ekipler hiçbir zaman tam olarak çalışabilme imkanı bulamadı. Bunun yansıra Malatya’da depremden etkilenen bölgeler ilk etapta üç ilçe olarak belirlendi daha sonra sırasıyla Battalgazi ve Yeşilyurt’a bu kapsama alındı. 5 ilçede 100 binden fazla binanın kontrol edilmesi, hasar tespitinin yapılması gerekiyordu. Hasar tespitinin ardından raporların ortaya çıkması ve bu raporlara vatandaşların itiraz süreci var ki o da 30 gün. Sonrasında hak sahipliği meselesi devreye giriyor yani çeşitli prosedürleri olan ve zaman alıcı bir süreçten bahsediyoruz. Buna rağmen Hükümetimiz zaman kaybetmeden Battalgazi Gelincik Tepesinde, Pütürge ve Doğanyol ilçe merkezlerinde deprem konutları inşa etmeye başladı. Pütürge ilçe merkezinde ki inşaat faaliyetleri bitmiş durumda, Gelincik Tepesi 1. Etabın ise kısa sürede tamamlanması öngörülüyor. Amacımız çetin kış mevsimi başlamadan vatandaşlarımızı sıcak bir yuvaya kavuşturmak.
Ayrıca bir de toplu konutların yanında köylerde inşa edilmesi gereken evler var. Vatandaş ben yapayım ödenek bana gelsin diyemiyor, TOKİ aracılığıyla olması lazım.Bu bölgelere çelik konstrüksiyon evler inşa edilmesi gerekiyor, bunun için de hazır beton kamyonlarının o köylere gitmesi lazım ama bırakın kamyon geçmesini bizler konteynır bile ulaştıramadığımız yerler oldu. Ulaşımı zor olan bölgede yaşayan vatandaşlarımıza gelin toplu konut yapılan yerle taşının çağrısında bulunuyoruz ancak gelmek istemeyen olursa da konteynırları araç giden son noktaya kadar götürüp teslim ediyoruz.
Okullar konusuna gelecek olursak da, depremden önce zaten Milli Eğitim’in yapmış olduğu bir çalışma vardı biz bu rapor doğrultusunda depremden sonra güçlendirme gereken binalarımızda hemen çalışmalara başladık ve bu eğitim-öğretim yılı başına yetiştirdik. Bu kadar kısa sürede bunu yapabilen başka bir il yok. 25 okul binamızda bu süreçte yıkıldı, 5 tanesini hayırsever iş adamlarımız üstlendi ki Ilıcak, Acıbadem ve Taha Tekstil bunlardan bazıları yapımlarına başlandı. Diğer 20 okul içinde Milli Eğitim Bakanlığımız ile TOKİ arasında protokol yapılmak üzere inşa takvimine alındı. Sizler aracılığınızla bir kez daha hayırsever iş adamlarımıza seslenmek istiyorum bu konudaki desteklerini bekliyoruz
Remzi HAYTA: Efendim, Eski Malatya Valilerinden Ulvi Saran öncülüğünde başlatılan Malatya Film Festivali bu yıl ertelendi ancak siz Film Festivalinin bu şehrin tanıtımına katkı sağladığına ya da sağlayacağına inanıyor musunuz? Sizce bunca doğal ve kültürel zenginliğe sahip Malatya’nın yeteri oranda tanıtımı yapılıyor mu?
Vali Aydın BARUŞ: Festivaller, şehirlerin tanıtımı için önemli vasıtalardır sadece film festivali değil kayısı festivali de var. Malatya’nın çok zengin mutfak kültürünü de tanıtacak bazı etkinlikler düşünüyoruz. Elbette festivaller tanıtım noktasında önemli avantajlarda sağlayacaktır ancak önemli olan Film Festivalinde Malatya’nın eşsiz değerlerini aktarabilmek. Eğer siz film aracılığıyla övündüğümüz binlerce yıllık geleneklerimizi aktarabiliyorsanız, insanlara katkı sunacak mesajlar veriyorsanız tamam aksi taktirde birilerinin reklam malzemesi olmamalı. Film Festivalinde Malatya’nın değerleri ağır basmalı ve sadece Malatya’nın reklamı yapılmalı.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)