Geçtiğimiz günlerde bir yazı kaleme almış, Malatya Milletvekili, Gümrük ve Ticaret eski Bakanı Bülent Tüfenkçi’yi, Malatya siyasetinde daha ağır olamadığı noktasında eleştirmiştik. Bu eleştirel yazıdan sonra arayıp hem serzenişte bulunan..
Geçtiğimiz günlerde bir yazı kaleme almış, Malatya Milletvekili, Gümrük ve Ticaret eski Bakanı Bülent Tüfenkçi’yi, Malatya siyasetinde daha ağır olamadığı noktasında eleştirmiştik. Bu eleştirel yazıdan sonra arayıp hem serzenişte bulunan hem de insanların fıtratına yönelik bir hak gasbı olduğu için üzüntülerini bildirenler oldu.
Bunların içerisinde en dikkat çekici tespitleri ise uzun yıllar dostum olan bir arkadaşım yaptı.Hem Malatya siyasetine dair, hem de Sayın Tüfenkçi’ye dair bu tespitleri oldukça önemsedim doğrusu.
Bu tespitleri aktaracağım size elbette.
Ancak ondan önce bir hususun altını çizmekte fayda görüyorum;
Sayın Bakan’a yönelik yaptığım eleştirinin temelinde tamamen, ÖNEMSEMEK vardı. Yani Sayın Tüfenkçi’nin AK Parti’nin genel merkez kanadındaki gücü ve etkinliğinin Malatya’daki teşkilat içerisinde daha belirgin olması gerektiğininin altını çizmek istedim.
Velhasıl, Bülent Tüfenkçi misyonunun tam anlamıyla kente yansıması gerektiğini inatla ve ısrarla vurguladım.
Gelelim hak teslimine!
Malatya siyasetinin suni parametrelerinin başında , “Her yerde görünmek, bol reklam yapmak, hadi daha kestirmeden gidersek; fareyi dağ yapmak” üzerine örülü bir anlayış gelmektedir. Bu anlayış, fıtrata göre şekil alsa da genel anlamda ‘Her güle konmak isteyenlerin’ işine gelen bir anlayıştır! (Büyükşehir ve Yeşilyurt Belediyesi’nin kavgasının perde arkasında da bu GERÇEK VARDIR. Önümüzdeki günlerde bu kavganın detaylarını da analiz edeceğim.)
Belki de Bülent Tüfenkçi’nin sakin ya da sessiz oluşu işte ‘ bu her işe limon olmama’ fıtratından kaynaklanmaktadır.
Bakanlık yapmış bir kişiliktir Bülent Tüfenkçi. Düşünün Malatya siyasetinde uzun yıllar var olan, Kabine yenilenmesi öncesinde adını, sanını yedi düvele duyurmasına rağmen bakan olamayanların var olduğu bir yerde, Bülent bey, DURUŞU ve siyasi ahlakı ile ön plana çıkmayı başarmış bir isimdir.
Evet sessizdir ama bu sessiz ve sakin duruşu, kayıtsız ve umursamaz durduğu anlamına gelmez.
Düşünün bu ilde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin yönetimine giren isim 20 yıl önce Abdurrahman Yavuz idi. Sonrasında gelen başkanların hiç biri TOBB’un yönetimine giremez iken, Mevcut TSO Başkanı hem de genç olmasına rağmen girdi.
Mevcut Başkan kerameti kendinde arayabilir.
Ancak durum hiçte öyle değil. Çünkü, Bülent Beyin bakan olduğu bir süreçte, kendi ilinde bir oda başkanının TOBB Yönetim Kurulu’na girmesi talebini ilettiğini ve bu talebin kabul gördüğünü şehirde bilmeyen yoktur.
Her ne kadar daha sonra , Oda Başkanı Bülent Bey’in bu ikramının kaynağını kendi potansiyelinde arasa da, uçan kuşlar alaycı bir tavırla gülüp geçti bu imalarına!
Evet Bülent bey fıtratı gereği krizden beslenen bir siyasetçi değildir.
O’nun dünya görüşünde, duru ve temiz suda yol alıp artılar üzerine payda kurmak gerçeği vardır.
Nedir bu Ortak payda?
Malatya’ya yatırım gelsin, sebebi kim olursa olsun.
Malatya’da istihdam artsın. Sebebi kim olursa olsun.
Malatyalı bürokrat bir yerlere gelsin, sebebi kim olursa olsun.
Yani daha açık ve net bir ifade ile;
‘BU İŞİ BEN YAPTIM’ DEYİP FOTOĞRAF VEREN değil,
BU İş memleketim için yapıldı, anlayışına sahip bir insandır Bülent Bey..
Evet belki Masaya yumruğunu vuran bir siyasetçi fotoğrafı taşımıyor Bülent Bey.
Masayı yumruklamanın beyhude bir çaba olduğuna, aynı siyasi dava içerisinde farklı düşünenlerin aynı davaya kavgasız ve gürültüsüz hizmet etmesi gerektiğine inanlardandır Bülent Bey!
Sadece makam varken hizmeti kendine düstur edinmemiştir, Makam yokken yapılan her hizmetin daha paha biçilmez bir huzur verdiğine inanan bir fıtrata sahiptir Bülent bey!
Kavga ile var olunmayacağını, ve kavganın kazananının olmayacağını iyi bilir Bülent bey.
O’nun için aslolan, Türkiye’nin bütün yükünü omuzlarına alan Dava adamı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yoluna yoldaşlık etmektir.
Bu yoldaşlık sırasında, kimi zaman makamla imtihan edildiğini, kimi zaman nefer olarak imtihan edildiğini ve her şeyden önce davanın Allah rızasını kazanmaktan başka gayesi olmadığını iyi bilir Bülent Bey.
Hasılı,
Üstünlüğün tek sahibi Allah’tır.
Bülent Bey siyaseten üstün olmak değil, Hizmetkar olmak adına girdiği bu dava yolunda sessiz de algılansa yoluna devam edecektir.
Nitekim, Bülent Bey’i yakından tanıyanlar iyi bilir.
Malatya’ya son 5 yılda gelen tüm hizmetlerin altında mutlaka imzası vardır.
Belki gürültülü,
Şatafatlı,
Gösterişli değildir bu imza.
Ama emek harcanarak atılan mütevazi bir imzadır.
Bizim de eleştirimizin temel kaynağı bunca emek karşısında sahneye arada sırada da olsa kendisinin çıkmasıdır. Emeği kendisi verip sahneyi başkasına kaptırması da bizi üzer elbette. Bu hakkın teslimini lüzum üzerine yazmak istedim.
Saygılarımla
Remzi Hayta
Evet Bülent Bey çok efendi bir kişilik sessiz sakin ancak siyaseten Malatya için maalesef hayal kırıklığı.bu bakanlık başka bir siyasetçiye verilmiş olsaydı Malatya için bambaşka şeyler olurdu bunu herkes biliyor