Remzi Hayta’nın 44 yıllık tecrübesiyle…
Hayatta bazı insanlar vardır; kim olursa olsun, ister bir makam sahibi, ister bir STK başkanı, ister bir müdür ya da sıradan bir vatandaş… Bu insanlar ilk bakışta duruşlarıyla, sözleriyle, yaptıklarıyla insanı etkiler. Öyle ki, onları örnek alır, onların yolundan gitmek istersiniz. Ancak zamanla yakından tanıdığınızda büyük bir hayal kırıklığı yaşarsınız. Çünkü o çok değer verdiğiniz kişi, yalakalık yapan, yalan söyleyen ve yalnızca çıkar peşinde koşan kimselerin etkisine girer ve onların sözlerine inanır.
Bu insanlar, kendi değerini bilmediklerinde, ayaklar altına alınmaya mahkûmdur. İnsanın kendi değerini bilmesi, hem bireysel hem de toplumsal olarak en büyük sorumluluğudur. Peygamber Efendimiz (sav), “Kişi, kendisini küçük düşürmedikçe, kimse onu hor göremez” buyurmuştur. İşte bu söz, insanın kendi değerini bilmesi ve koruması gerektiğinin en güzel ifadesidir.
GERÇEK DOSTLUK VE YALAKA ÇEMBERİ
Dostluk, dürüstlükle yoğrulmuş bir bağdır. Ancak dürüstlüğü takdir etmeyen insanlar, çoğu zaman yalancıların ve çıkarcıların etkisi altına girer. Bu noktada, Hazreti Ömer’in şu sözünü hatırlamak gerekir: “Doğru söyleyenin düşmanı çok olur.” Çünkü dürüst insanlar, çıkar ilişkileri üzerine kurulu bir dünyada yalnız bırakılır, susturulmaya çalışılır.
Ne yazık ki, yalan söylemek bir marifet haline gelmiştir. Öyle yalancılar var ki söyledikleri yalanlara kendileri bile inanır. Bu kişiler, toplumu zehirleyen birer fitne unsuru haline gelir. Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse, onu araştırın” (Hucurât, 6) buyurulur. Bu ayet, günümüzde doğru ile yanlışı ayırt etmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.
CESARET, KARAKTERİN ANAHTARIDIR
44 yıllık gazetecilik hayatımda öğrendiğim en büyük derslerden biri, dürüstlüğün ve cesaretin bir insanın en büyük sermayesi olduğudur. Ancak dürüstlük, bugün bir erdem olmaktan çıkmış, adeta bir yük haline gelmiştir. Dürüst insanlar rağbet görmez, çoğu zaman yalnız bırakılır. İnsanlar, menfaatlerini korumak için yalan söylemeyi bir yaşam biçimi haline getirmiştir.
Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin şu sözü bu durumu özetler niteliktedir: “Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün.” Ancak günümüzde insanlar, ne göründükleri gibidir ne de oldukları gibi. Yalancılık ve ikiyüzlülük, toplumsal değerlerimizi kemiren bir hastalık haline gelmiştir.
İNSANIN DEĞERİ, KARAKTERİNDE SAKLIDIR
Dürüstlük ve ahlak, bir insanın en büyük zenginliğidir. Peygamber Efendimiz (sav), “Münafığın alameti üçtür: Konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, emanete hıyanet eder” buyurmuştur. Bu hadisi düşündüğümüzde, günümüzde dürüst insanlara neden daha çok ihtiyaç olduğunu anlarız. Ancak dürüst insanlar, kendilerine bu dünyada yer bulmakta zorlanır. Çünkü yalan ve çıkar üzerine kurulu ilişkiler, dürüstlüğü dışlar.
Dostluk, dürüstlükle yoğrulmuş bir bağdır. Ancak dürüstlüğü takdir etmeyen insanlar, yalancıların ve çıkarcıların etkisi altına girer..
YALANCILAR DÜNYAYI ZEHİRLİYOR
Hayatta dürüst olmak kadar cesur olmak da önemlidir. Dürüst insanlar, karaktersizlerin meydanı ele geçirmesine izin vermemelidir. Bu nedenle doğru bildiğimiz yolda cesaretle ilerlemeli, hakikati her yerde ve her zaman savunmalıyız. Çünkü doğru söylemek bir insanın hem kendisine hem de topluma olan en büyük borcudur.
Bu konuda Hz. Ali’nin şu sözü, hepimize rehber olmalıdır: “Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır.” Eğer dürüst insanlar susarsa, karaktersizler güçlenir ve toplum daha da yozlaşır.
Hepimizin üzerinde düşünmesi gereken en önemli mesele, dürüstlüğün ve cesaretin hayatımızdaki yeri olmalıdır. Bu dünya, dürüst insanların yeri olmayabilir. Ancak dürüst insanlar, cesur olmalı ve meydanı yalancılara bırakmamalıdır.
Unutulmamalıdır ki, bir insanın gerçek zenginliği, ardında bıraktığı izdir. Bu dünyadan göçerken, adımızla anılacak mıyız, yoksa unutulup gidecek miyiz?
Yeni yıl, hepimiz için bir muhasebe vesilesi olsun. Dürüstlük, cesaret ve karakter ile dolu bir hayat dileğiyle…
Sözlerin özüyle, yüreklere dokunabilmek umuduyla…REMZİ HAYTA YAZDI
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)