“Her biri Altın değerinde olan kıymetli takipçilerim; “Öncelikle ALLAH ın rahmeti bereketi sizlerin ailenizin ve ülkemizin üzerine olsun. “Cennet mekân Erbakan hocamızı anmadan önce binlerce sözleri arasından bir kaçı olan..
“Her biri Altın değerinde olan kıymetli takipçilerim;
“Öncelikle ALLAH ın rahmeti bereketi sizlerin ailenizin ve ülkemizin üzerine olsun.
“Cennet mekân Erbakan hocamızı anmadan önce binlerce sözleri arasından bir kaçı olan şu önemli sözlerini hatırlatarak başlamak isterim.
”Bir çiçekle bahar olmaz ama, her bahar bir çiçekle başlar.”
”Siyaseti önemsemeyen Müslümanları, Müslümanları önemsemeyen siyasetçiler yönetir.”
“Haksız bir davada zirve olmaktansa, hak davada zerre olmayı tercih ederiz.”
”Müslüman hakkın hakimiyeti için motor, şerrin yok olması için fren olma görevlisidir.”
”Milli Görüş; Bu milletin inancıdır, tarihidir, kimliğidir, ruh köküdür.”
“Domuzdan post, gavurdan dost olmaz.”
“Bu güzel sözlerden sonra Büyük dava adamı Cennet mekân Erbakan hocamı hem tanıdığım, hemde büyüklerimden dinlediğim kadarıyla bilgilerimi, bildiklerimi, bilinenleri aktarayım, inşallah…
“27 Şubat 2011 tarihinde emsali görülmemiş muhteşem bir mahşeri kalabalığın dualarıyla Rahmet-i Rahman’a uğurladığımız Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan Hocamızı vefatının sene-i devriyesinde anmak ve ahde vefa göstermek sevenleri olarak üzerimize bir vecibedir. Böyle bir vesile ile Hocamızı anlatmak benim için en büyük onurdur. Yüce ALLAH’ tan hocamıza rahmet ve mağfiret diliyorum.
“Ya ALLAH Bismillah
Yıl 12 Ekim 1969 tarihi önemli bir dönüm noktasıdır. Bu tarih Cennet mekân Erbakan hocamızın Konya’dan 3 milletvekili çıkartacak kadar oy almış olup bağımsız milletvekili seçildiği tarihtir. Bu günlerde hocamızın ilk milletvekili oluşunun 50. yılının içindeyiz. O andan itibaren Türkiye’nin yönünü değiştiren bir faaliyete başlayan hocamızı bir kere daha rahmetle, özlemle, minnetle ve şükranla anıyoruz.
“Siyaset sahnesine atıldığı 1969 yılından vefatına kadar, Türkiye’de “Önce Ahlâk ve Maneviyat” bayrağını dalgalandıran, şuurlu bir gençlik yetiştirmede birinci derecede rol oynayan, görev aldığı çeşitli hükümetlerde ve Başbakan olarak bulunduğu süre içinde ülkemize çok hayırlı hizmetlerde bulunan, suyu tersine akıtma mücadelesi vererek ülkenin kaderini değiştiren büyük lider cennet mekân Necmettin Erbakan hocamızı anmak, ona yapılacak en büyük vefa örneğidir.
“Prof Dr Necmettin Erbakan hocamız; ülkemizin yetiştirdiği çok nadir şahsiyetlerden ve belki de ASIR’da bir ortaya çıkabilecek ender devlet adamlarından, ender liderlerden biridir.
“Türkiye’yi saran sömürü düzenine karşı, ülkenin gidişatını batıcılık istikametinden tersine çevirme başarısını gösteren Erbakan hocamız; tek başına siyasete atıldığı 1969 yılında kendisi için söylenen, “tek çiçekle bahar olmaz, bir kişi tek başına ne yapabilir ki?” sözlerine “evet tek çiçekle bahar olmaz ama her bahar tek çiçekle başlar” diye cevap vererek kutsal Mübarek cihadına başlamıştı.
“Yılmak bilmeyen mücadelesi, bitmez tükenmez azmi ve enerjisi sonunda, Milli Görüş Bayrağını zirveye dikmiş ve kısa sürede Milli Görüş yolunda canlarını vermeye hazır milyonlarla ifade edilen bir kadro yetiştirme başarısını göstermiştir.
“Bir davayı sıfırdan başlatarak zirveye ulaştırmak olarak ifade edilebilen bu durum, dünya üzerinde çok az kişiye, ülkemizde de Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra sadece merhum Erbakan hocamıza nasip olan müthiş bir olaydır.
“1969 yılının Türkiye şartlarını göz önüne aldığımız zaman, ya Amerika ya da Sovyet Rusya taraftarı yani ya Kapitalist ya da Komünist bir dünya görüşüne mensup olmaktan başka üçüncü bir yol yoktu. Türkiye Müslümanları, o dönemde Amerika’nın yanında yer alırlardı. İslâm’ın, siyasete egemen olması gibi bir durum hiç kimsenin aklının ucuna gelmezdi.
“İşte Erbakan hocamız, böyle bir ortamda tek başına ortaya atılarak İslâm’ı, nasıl sömürüldüğümüzü, Siyonizmi, Kapitalizm ve Komünizmin timsahın alt ve üst çenesinden ibaret olduğunu, İyi Müslüman olmak için namaz kılmanın, oruç tutmanın yeterli olmadığını, Müslümanların yönetime talip olarak sömürüyü ortadan kaldırmaları gerektiğini anlattı. Bu konuları her ortamda yılmadan, yorulmadan tekrar tekrar izah ederek Müslümanların siyasi şuura sahip olmasına vesile oldu.
“Siyasi hayatında kurduğu 4 partisi kapatıldığı, hapishanelere atıldığı, çeşitli darbelere maruz kaldığı, ülkeye İslami bir düzen getirme suçlaması ile hakkında davalar açılarak yargılandığı, siyasi yasaklı hale getirildiği ve nice çileler çektiği halde bir türlü bitirilemeyen, yıldırılamayan, çökertilemeyen Erbakan’a son ve en büyük darbe 28 Şubat 1997 tarihinde vuruldu.
“Başbakanlığı döneminde kısa sürede yaptığı efsane hizmetler ile menfaat hortumlarını yatırıma ve millete aktarması, havuz sistemini oluşturması, Dünya Müslümanlarının birliği için D-8 leri kurması, ülkemizin büyümesini ve gelişmesini istemeyen dış güçler ile onların içerideki uzantıları olan sömürücü güçleri harekete geçirmiş ve tarihe post modern darbe olarak geçen 28 Şubat tezgâhlanmıştır.
“28 Şubat’ı tezgâhlayanlar kesinlikle Amerika ve İsrail’in öncülüğündeki Siyonist güçler ile onların içerideki temsilcileridir. Bunlar her zaman milliliğe, Anadolu ruhuna ve maneviyatımıza karşı çıkan odaklardır.
“Bu darbe sadece Erbakan’ın şahsına değil, Erbakan’ın yetiştirdiği bütün kadrolara, onun zihniyetine, milli ve manevi değerlerimize ve Erbakan’ın yerleştirmeye çalıştığı Anadolu ruhuna karşı yapılan bir darbe olmuştu.
“Milli Görüş hareketinin liderliğini yürüterek önündeki bütün engellemelere, zorluklara ve kınamalara rağmen son nefesine kadar cihadını sürdüren Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamız, “ilerde nasıl anılmak istersiniz?” diye sorulan bir soruya şöyle cevap vermişti: “Canıyla malıyla Allah yolunda cihat eden bir Müslümandı deyin yeter.”
“O, “Ben çalışmalarımı şan, şöhret için veya seçimlerde bana oy versinler diye yapmadım. Ne yaptıysam Allah rızası için yaptım” sözüyle tüm hayatını bir cümle ile özetlemektedir.
“Kısa bir anektod anlatarak konuyu bağlamak istiyorum”.
“Vefatından çok az zaman önce Ankara’da Milli Görüş camiamızın Pamuk dedesi eski Genel başkan sayın Recai KUTAN ile bir görüşme yapmak için Ankara’daydım. Evinden Aradım rendavu istedim. Saadet Partisi Genel merkezine 45 dk sonra gelecegini bana tlf da ifade etti. Ben 45 dk sonra Genel merkeze gittim. Beni o günkü Genel başkan Numan KURTULMUŞ beyin odasında beklediğini danışmanları bildirdi. Genel başkanın odasına girdim. Numan bey Recai Kutan ve ben üçlü bir sohbete girdik. Az sonra kapı açıldı ve sekreteri;
“Sayın Genel Başkan Numan bey’e Erbakan Hocamızın Asansörde olduğunu bildirdi, ben ve Numan bey asansöre hızlandık Asansör kapısı açıldığında her iki koluna sıkıca tutunmuş gençlerden devraldık. Erbakan hocam ile yolu yürürken adeta son günleri olduğu belliydi.Tüm ağırlığını yani kendisini tamamen bırakmış olmasıyla anlaşılıyordu;
“Odaya vardık bir koltuğa oturttuk, elini öptüm. Malatya’dan Bir çok stk da yöneticilik yanısıra Pötürge AGD başkanı olduğumu söyleyince adeta bana orda teşkilat çalışması dersi vermişti.
“Kısaca Erbakan Hocamız;
Ölene kadar müslümanlar olarak mesuluz, çalışmalıyız, diyerek; bana mesajını vermişti. ALLAH makamını cennet etsin. Recai KUTAN başkanımızada sağlık sıhhat afiyet versin. Hayırlı ömür nasip etsin.
“İslâm’ın tümüyle hayatımıza hâkim olması yolunda ömrünü harcayan Erbakan hocamız, Türkiye’de sadece siyaset alanına değil sosyal, sanayi, ekonomik ve kültürel alanlarada damga vurmuş, ülkemizi her yandan saran bozuk sisteme karşı yıllarca mücadele etmiş ve İslami şuurda olan büyük ve kalıcı bir nesil yetiştirmede sağladığı kazanımını yine kendisinin yetiştirdiği kadrolara emanet ederek 27 Şubat 2011 tarihinde vefat ederek aramızdan ayrılmıştı. Cenazesine Dünya insanlarının katıldığı gibi bende katılmıştım. Orası cenaze yeri degil, mahşer yeriydi adeta. Allah gani gani rahmet etsin. Mekânı cennet olsun ve Cenab-ı Hak cennetinde bizleri buluştursun İnşaallah…
“Bitti mi? Elbette hayır. Erbakan hocayı anlatmak öyle bir köşe yazısına kitaplara falan sığmayacağını hepimizde biliriz.. yaşamıyle ilgili Anlatılacak daha çok şeyin olduğunu…..
“Hepimizin üzerinde çok büyük emeği ve hakkı olan cennet mekân Erbakan Hocamıza ALLAH’ tan tekrar rahmet ve mağfiret diliyorum.
“Sevdası sevdamız, duası duamız, gayesi gayemiz olsun.
“Allah’a emanet olunuz.
“Bir diger hafta Başka güzel konularda buluşmak dileklerimle; Vesselaaam
“Kul Selahaddin CANPOLAT”
Not:Elazığ Kent Gazetesine Teşekkür Ederiz
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)