Malatya İl Milli Eğitim Müdürü, Sayın Behçet Bakır Sayın Müdürüm : Öncelikle, Malatya’da eğitimi deprem gibi büyük bir felaketin ardından başarıyla sürdürmeniz dolayısıyla size en içten teşekkürlerimi sunarım. Göreve geldiğiniz..
Malatya İl Milli Eğitim Müdürü, Sayın Behçet Bakır
Sayın Müdürüm : Öncelikle, Malatya’da eğitimi deprem gibi büyük bir felaketin ardından başarıyla sürdürmeniz dolayısıyla size en içten teşekkürlerimi sunarım. Göreve geldiğiniz günden bu yana, Malatya’nın eğitim camiasında ve öğrenci velileri arasında takdir edilen birçok çalışmaya imza attınız. Sizleri bu güzel makama getiren kim olduysa, Allah ondan razı olsun. Çünkü eğitimde gösterdiğiniz liderlik ve azim, ilimizde büyük bir fark yaratmıştır.
Malatya’da her alanda sıkıntılar yaşanıyor, ancak depremden ağır yara almış okulların çoğu ya yıkıldı ya da ciddi hasar gördü. Bu zorluklara rağmen eğitim faaliyetlerini 1.5 yıldan uzun süredir aksatmadan sürdürebilmeniz, her türlü takdiri hak ediyor. Bu zorlu koşullarda dahi, üniversite sınavlarında öğrencilerimizin elde ettiği başarılar, şüphesiz sizin liderliğinizin bir sonucudur. Size ne kadar övgüde bulunsak azdır; fakat mektubumun esas konusu farklı.
Sayın Müdürüm,
Malumunuz olduğu üzere, depremden en çok etkilenenler çocuklarımız oldu. Onların varlığı, bizler için paha biçilemez. Elbette okulların açılması, o minicik yavrularımızın okula dönmesi kadar güzel bir şey olabilir mi? Ancak, hâlâ depresyonla boğuşan çocuklarımız var ve siz de zaman zaman bu konuyu dile getiriyorsunuz. Çocuklarımızın psikolojik iyileşme sürecinde en çok ihtiyaç duydukları şey moral ve neşedir.
Ne var ki, özellikle ilkokul öğrencilerine verilen aşırı ödev yükü, aileler arasında büyük bir stres kaynağına dönüşmüş durumda. Ben bu konuda hassasım, çünkü okulda öğretilmesi gerekenleri evde öğretmeye çalışmak, çocuk ile aile arasında ciddi çatışmalara yol açıyor. Akşam olunca ailelerde “ödev yapma savaşı” başlıyor. Bazı öğretmenlerimiz, bu durumu bilmesine rağmen gereksiz yere aşırı ödev vermeye devam ediyorlar.
Elbette ki ödevlere karşı değilim; fakat çocukların oynama zamanı, ailesiyle vakit geçirme zamanı da olmalı. Birçok veli, çocuklarının hem okulu hem de öğretmenlerini sevmesi için daha dengeli bir yaklaşım gerektiğini düşünüyor. Eğer çocuklar okulu severse, öğretmenlerine de bağlanır ve derslerine de daha istekli çalışırlar.
Benim arzum, öğrencilerin sabah olduğunda “Bir an önce okula gitmeliyim” coşkusuyla uyanmalarıdır. Onlara sürpriz etkinlikler, keyifli aktiviteler sunarak okulu daha cazip kılabiliriz. Çocuklarımızın en çok morale, neşeye ve okul sevgisine ihtiyaç duyduğu bir dönemdeyiz. Eğitimi zorlaştırmak yerine, onları okula bağlayacak daha yaratıcı yollar bulabiliriz diye düşünüyorum.
Sayın Müdürüm, bu konuda sizden ricam, kıymetli öğretmenlerimize bu hassas noktayı iletmenizdir. Çocuklarımızı okuldan soğutmamak, onları geleceğe umut dolu bir şekilde hazırlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Birçok veli bu konuda aynı endişeyi taşıyor ve bu mektubu kaleme almamın asıl sebebi de budur.
Başarılarınızın devamını diliyor ve Malatya’nın eğitimine kattığınız değer için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Saygılarımla :Remzi Hayta
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)