Eskiden her mahalle başında bir market zinciri var derken şimdilerde aynı mahallenin hem başında, hem ortasında hem de sonunda varlar. Adeta bir mantar gibi çoğalan ve küçük esnafı yok eden..
Eskiden her mahalle başında bir market zinciri var derken şimdilerde aynı mahallenin hem başında, hem ortasında hem de sonunda varlar. Adeta bir mantar gibi çoğalan ve küçük esnafı yok eden bu market zincirlerine kim ya da kimler dur diyecek…
Dev market zincirleri durmadan, duraksamadan yeni şubeler açarak çok az sayıda kalan küçük esnafı da yok etmeye devam ediyor. Bu marketler öylesine bir yapıya dönüştü ki artık market demekte yetersiz kalıyor. Çünkü içerisinde ekmek , kırtasiye malzemesi, et ve et ürünleri, teknolojik aletler, beyaz eşya, giyim, ayakkabı, çiçek, mobilya, halı kısacası iğneden ipliğe satmadıkları ürün yok. Bu market zincirlerinin bir yere şube açması demek yakınında yıllardan beri çalışan çok sayıda farklı alanlarda hizmet veren küçük esnafın yok olması demek. Bizim kültürümüzde küçük esnafın yeri ayrı ama bu mesele kültür meselesinden de öte artık istihdam ve yerel ekonomi tehdit eder hale büründü. Sadece küçük esnaf değil yerel market zincirlerimiz de bu işten olumsuz etkileniyor. Bu marketlerde iki bilemedim üç kişi çalışırken hepimizin ortak değeri olduğu için örnek veriyorum bir Esenlik Market de yaklaşık 10 kişi ekmek yiyor. Esenlik ya da diğer yerel marketler elde ettikleri kar bu şehirde kalırken bu şirketler karlarını aldıklarını gibi gidiyor şehir ekonomisine neredeyse hiçbir katkıları yok.
Pervasızca çoğalan, adım başı şubeler açan bu market zincirlerine artık bir sınırlandırma getirilmeli. Örneğin belirli bir kilometrekare alanda en fazla şu sayıda market olmalı, her markette en az şu kadar sayıda personel istihdam edilmeli, belirli sayıda kalemde ürün satabilmeli…Bu tür önlemler için elbette geç kalındı ancak zararın neresinden dönülse kardır . Bu yüzden muhakkak hem yerel ekonomiyi hem de küçük esnafı koruyacak adımlar atılmalı.
REMZİ HAYTA-ÖZEL
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)