2 Mart tarihinde başlayan ikinci normalleşme dönemi ile birlikte Malatya salgın riski açısından 20 gün içerisinde sarı renkten kırmızı renge dönüverdi. Bu tablo esasında hiç de şaşırtıcı olmadı… Bir yılı aşkın..
2 Mart tarihinde başlayan ikinci normalleşme dönemi ile birlikte Malatya salgın riski açısından 20 gün içerisinde sarı renkten kırmızı renge dönüverdi. Bu tablo esasında hiç de şaşırtıcı olmadı…
Bir yılı aşkın süredir Covid-19 salgını sürecini hep birlikte yaşıyoruz. Yedisinden yetmişine bütün vatandaşlar salgın sürecinden nasıl davranması, hangi kurallara harfi harfiyen uyması gerektiğini bizzat yaşayarak öğrendi. Buna rağmen ikinci normalleşme dönemi başlayalı henüz 20 gün olmasına rağmen vaka sayılarında %400 lere varan artışlar görülmeye başlandı. Üstelik Mart ayı içerisindeyiz havalar soğuk, herhangi bir dini bayram ya da insanların bir araya gelmesine vesilen olan özel bir günü de yaşamadık. Bu kadar kısa süre içerisinde tablonun sarıdan kırmızıya dönmesinin iki önemli nedeni var.
Birincisi neredeyse yeni doğan bebeklerin bile öğrendiği maske, temizlik ve sosyal mesafe kuralına halen hayatının bir parçası yapamayan sorumsuz insanlar ikincisi de neredeyse davul zurna eşliğinde yapılan sözde denetimler.
Şu saatten sonra salgının normal seyri içerisinde etkisini yitirileceğine inanmıyorum artık. Ya virüs insanlara acıyacak mutasyon geçirecek ve insandan insana bulaşma özelliğini kaybedecek ya da aşılama süreci hızlanacak ve toplumsal bağışıklık kazanılacak başka türlü bu süreci geride bırakmak bu sorumsuz insanlar ve sözde denetimlerle mümkün değil.
Tabi bu süreçte her gün yüz civarında insanımızı kaybediyoruz, çocuklarımızın eğitim süreci yeniden sekteye uğrayabilir, nefes bile alamayan esnaf iyicene tükenebilir, tüketim azaldığı için elindeki mahsulünü satamayan çiftçi gelecek yıl için tarlasını ekemeyebilir… Tüm bu gerçeklere rağmen insanların sorumsuzca çarşı pazarda dolaşmaları, maske-mesafe-hijyen kurallarına uymamaları akıl alır gibi değil…REMZİ HAYTA
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)