Bu kentin oldum olası çözülemeyen sorunları mevcuttur. Hatırlayanlar iyi bilir, bir zamanlar Kangren hale dönen/dönüştürülen Vagon Onarım Fabrikası vardı. Her partili, her STK temsilcisi buradan dem vurur, buradan siyasi sermaye oluşturur. Ve vaatler listesinde ilk sıraya koyarlardı. Bu böyle yıllarca sürdü. Nihayetinde, giden büyükşehir belediye başkanı Selahattin Gürkan’ın gayret ve çabası ile Kızılay burayı sahiplendi. Hoş bu ara Kızılay burada ne yapıyor onu da çok bilmiyoruz.
Efendim gelelim esas konumuza!
Malumunuz birkaç gündür, TSO Başkanı Oğuzhan Sadıkoğlu, deprem sonrası devletimiz tarafından uygulanan ve Malatya’daki tüm vergi mükelleflerini kapsayan bir ‘mücbir sebep uygulamasının uzatılması’ yönünde çağrılarda bulunuyor.
Depremden hemen sonra Devlet tarafından getirilen Mücbir Sebep; , esnaf ve sanayiciye bir takım kolaylıklar sundu.. Vergilerindeki ödeme dilimlerinden tutun, denetimlerin yapılmamasına kadar nefes alacak bir alan açıldı Malatya’daki esnaf ve iş dünyası camiasına…
Gelin görün ki, bu alanı keyfince kullanan esnaflar öyle bir hale geldi ki, devletin sağladığı bu imkânlara rağmen milleti kazıklamaya devam etti. Bir tostu 160 lira yaparken hiç yüzü kızarmadı. Bir porsiyon yemeği 300, traşı 500 lira yaptı, bir çay 40.tl..
Depremden sonra Malatya esnafında ne merhamet kaldı, ne de vicdan!
Üstüne üstlük mücbir sebep ayağına kimse devlete olan borcunu da doğru dürüst ödemedi.
Zaten çok fazla Malatya’da durmayan ve bildiğim kadarıyla bu aralar il dışında aldığı büyük bir benzinlik ile uğraşan TSO Başkanı, ‘Mücbir sebep uzatılsın’diye bir sosyal medya hesaplarından bir kampanya başlattı.
Oda başkanının bu türküsüne olası rakibi sayılan( Ya da kamuoyuna o izlenimi veren) dernek başkanı da sazıyla eşlik etti. Kendi sosyal medyası ve whatsap durumundan Sadıkoğlu’nun imzalı çağrısını yeniledi.
Oysa Malatya’nın en büyük sorunu pahalılık.
Ve bu pahalılığa sebep olan da, devlete vergisini vermeyip mücbir sebebe sığınan iş dünyası.
Hiçbir STK Başkanı, çıkıp demiyor ki, “Arkadaş Allah’tan korkun, 20 liralık tostu siz nasıl 160 liraya satarsınız?’
İnşaat malzemesi satan uçmuş!
Betoncusu uçmuş!
Telefoncusu uçmuş!
Hırdavatçısı uçmuş!
Lokantacısı Uçmuş!
Olan bu garip millete oluyor.
Kiralar almış başını gitmiş.
Sanayiye giden çıkamıyor.
Tüm bunlar yaşanırken, memlekette ne olup bittiğinden habersiz adamlar da kalkıp, ‘devlete vergimizi vermeyelim. Biraz daha millete yüklenelim’ naraları atıyor.
Artık düşün şu memleketin yakasından.
Adam, STK başkanı çıkmış aşure yapıyor göz boyuyor.
Adam STK Başkanı çıkmış, ‘Esnafımız kan ağlıyor, para kazanamıyor’ deyip yaptıkları zamları görmezden geliyor.
Malatya’da vicdan şirazesi kaymış kimse bunun farkında değil!
Şimdi eline saz alan STK Başkanları ile, Saz eşliğinde ‘Mücbir sebep uzatılsın ’türküsünü söyleyen STK Başkanlarına son sözüm şudur;
‘Bulunduğunuz makamlarda göz boyama işini artık bırakın. Mücbir sebep sadece süreci uzatır. Erteler, ama hesabı silmez. O’nun yerine daha kalıcı çözüm önerilerinizi, basın aracılığı ile duyurmak yerine gidip siyasilerin, hükümetin kapısında yatıp kalkın. Bir de arada çarşı pazara inin, kendi üyelerinize, ürünlerini fahiş fiyatla satmamaları noktasında uyarılarda bulunun’
Millet sizden başka bir şey beklemiyor!
REMZİ HAYTA- MALATYA FLAŞ HABER
İlgili
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)