Malatya’nın hal-i pür melali ortada! Düzensizlik, Disiplinsizlik, Sosyolojik arafiyet, Tükenmişlik! Tüm bu saydıklarım Malatya’nın geçmiş bir yıllık özetini kapsayan başlıklardan oluşuyor. Burada Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisini sıralayacak değilim. Ancak bu şehrin..
Malatya’nın hal-i pür melali ortada!
Düzensizlik,
Disiplinsizlik,
Sosyolojik arafiyet,
Tükenmişlik!
Tüm bu saydıklarım Malatya’nın geçmiş bir yıllık özetini kapsayan başlıklardan oluşuyor.
Burada Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisini sıralayacak değilim. Ancak bu şehrin ihtiyaçlar listesinde, -bir Müslüman evladı olarak söylüyorum- Cami en son sırada geliyor.
Elbette ibadethaneler hayatımızın vazgeçilmezidir. Ama neredeyse artık cemaatleri olmayan camilerin varlığı yerine, cemaatlerini artırmayı daha doğru buluyorum.
Eskiden, cami sayısı az, cemaatleri çok idi. Şimdi ise, cami sayısı fazla ama cemaat dünya işleriyle meşgul olmaya başladı.
Hele de, Malatya gibi bir yerde, esnafın dışarıda olduğu, okulların büyük hasar gördüğü bir yerde, cami yapımını üstlenmek, siyasi şovdan başka bir şey değildir.
Geçtiğimiz günlerde Maginder Başkanı, yıkılan Şeker Cami’nin yerine yeni bir Cami yapımını üstlenmiş.
Allah hayrını kabul etsin.
Demek ki hayır işleyecek kadar parası pulu var. Allah daha çok versin.
Versin de, memleketin camiden önce acil ihtiyaç listesi de var.
Mesela, keşke sayın Başkan, bu hayrı hala dışarıda kalan esnafa şöyle bir dönüm üzerine 50-100 dükkan yapsaydı. Ya da, bir çok mahallede okul sıkıntısı var. Bir okul yapımını üstlenseydi.
Zannımca, bir İş Adamı Dernek Başkanı’nın en evvel düşünmesi gereken, depremde mağdur olmuş üyelerine el atmak ya da toplumun çok daha fazla ihtiyaç duyduğu bir eksikliği gidermek olmalıydı.
Yine de Allah hayrını kabul etsin. Sayın Başkan’ın önümüzdeki süreçte, özellikle yakın dostlarına, Ticaret Odası Başkanı ya da Milletvekili olmak istediği söylemlerini duyuyoruz.
Hakkıdır da!
Bu dönemde hakkı olmayan, makam sahibi olduğu bir dönemde, O’nun da bu tür makamlar istemesi en doğal hakkıdır.
Ama bence ‘Benim aklım bana yeter’ moduyla gitmek yerine, akıl sahibi insanların da fikrini almalıydı.
Eyvallah, kendi şahsi imkanları ile bu hayrı yapıyor.
Ama ben olsam, Cami yerine 10 tane esnafa dükkan yapıp verirdim, ya da bir mahalleye bir ilkokul yapıp Malatya’ya kazandırırdım.
Bizim ki havanda su dövmek.
Malum, Zenginin malı, züğürdün çenesi misali.
Yine de Allah hayrını kabul etsin!
Allah yaptırdığı camiye sık sık gidip namaz kılmasını nasip etsin diyelim!
REMZİ HAYTA
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)