6 Şubat 2023… Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük felaketlerinden biri… 53 binden fazla insanımızın hayatını kaybettiği, Binlerce vatandaşımızın evsiz kaldığı bir yıkım… Bu yıkımın merkez üssü Kahramanmaraş’tı, ama etkisi Hatay’dan Adıyaman’a, Gaziantep’ten Malatya’ya kadar yayıldı. Ancak depremle birlikte ortaya çıkan başka bir gerçek vardı: Gözden uzak olan, gönülden de ırak kalıyordu. Ne yazık ki, Malatya bu acı gerçeğin en somut örneklerinden biri haline geldi.
Depremin ilk günlerinde gözler Malatya’ya çevrilmedi. Ulusal medya sadece iki ulusal kanalın getirdiği isimler etrafında dönerken, Malatya yerel basını kendi yağında kavrulmaya çalıştı. Enkaz altındaki feryatlar duyulmadı, yıkımın büyüklüğü anlatılamadı. Çünkü kimse Malatya’nın sesi olmak istemedi. O anlarda Malatya, yalnız bırakıldı. Ama bu yalnızlık, sadece medya sessizliğiyle sınırlı kalmadı. Siyaset de geç kaldı. Olayın vehameti anlaşıldığında harekete geçildi belki ama artık çok geçti…
Bugün geriye dönüp baktığımızda görüyoruz ki, Malatya’nın kaderi, bir isimle değişti: Vali Seddar Yavuz.
Devlet Ciddiyeti ve Merhameti Aynı Anda Sahada
Vali Seddar Yavuz, göreve başladığı ilk gün “Devlet burada” mesajını sadece sözle değil, icraatla da verdi. Ziyaret trafiğiyle vakit kaybetmeden, şehirdeki her köşeye dokunan bir yönetim anlayışını benimsedi. O artık sadece Malatya’nın valisi değil, aynı zamanda bu şehrin yeniden ayağa kalkmasının mimarı oldu.
Saray Mahallesi’nden İnönü Caddesi’ne, Fuzuli’den Kışla Caddesi’ne kadar birçok yıkım alanında bizzat sahada yer aldı. Ertelenmiş yıkımların hızla başlaması için talimat verdi. Enkazın altında kalmış hayatların sessizliğini bozan ilk yumruk masaya işte o zaman vuruldu. Ve Malatya, ilk kez “bir şeyler değişiyor” dedi.
Ama sadece disiplinli, sert ve net bir yönetim değildi sahadaki. Aynı zamanda şefkatli bir devlet eli de vardı. Depremzedenin yarasına merhem olan, yıkılmış bir şehre güven veren, halkla göz teması kuran bir lider vardı. İşte bu yüzden Vali Seddar Yavuz’un duruşu, kelimenin tam anlamıyla “devlet adamlığı” oldu.
Sessiz Kalan Siyaset, Sahaya İnen Vali
Enkazlar kaldırıldıkça Malatya’daki yıkımın gerçek boyutu ortaya çıkmaya başladı. Siyasetçiler ise bu tablo karşısında susmayı tercih etti. “Kontrol bizde, bir sorun yok” diyenler gerçeğin altında ezildi. Çünkü artık Malatya halkı bir şeyin farkındaydı: Devletin gerçek gücünü temsil eden, sözle değil eylemle konuşan bir vali vardı.
Göreve geldiği ilk haftadan itibaren tüm kurumları ortak akıl etrafında toplamayı başaran Seddar Yavuz, haftalık koordinasyon toplantılarıyla sadece alınan kararların değil, uygulanmasının da takipçisi oldu. Belediyelerden kamu kurumlarına, güvenlik birimlerinden sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin sorumluluklarını tek tek hatırlattı. Şehirde “kurumlar arası uyum” kavramı, yıllar sonra ilk kez gerçek anlamını buldu.
Asayiş, Güvenlik ve Uyuşturucuyla Mücadelede Örnek Şehir
Deprem sadece binaları değil, şehirdeki asayişi de sarsmıştı. Boş kalan evler, artan göç ve dağınık yapı güvenlik zafiyetlerini beraberinde getirmişti. Ancak Emniyet ve Jandarma teşkilatlarını el ele vererek kısa sürede düzen sağlandı. Bugün Malatya’da suç oranlarındaki ciddi düşüş, yapılan doğru çalışmaların en açık göstergesi oldu.
Hırsızlık olayları, deyim yerindeyse kumsalda iğne arar gibi titizlikle takip edildi ve çözüldü. Uyuşturucu ile mücadelede ise Malatya, Türkiye genelinde örnek gösterilen iller arasında yer aldı. Tüm bu başarılarda en büyük pay, süreci yakından takip eden ve asla taviz vermeyen Vali Seddar Yavuz’a ait.
Rant Kavgalarına Set, Algı Operasyonlarına Son
Deprem sonrası Malatya’da en çok konuşulan konulardan biri de rant kavgalarıydı. Kimlerin projeleri onaylandı, kimler hangi ihaleleri aldı… Şehir yıkılmışken, bazıları bu yıkıntılardan kazanç sağlama derdine düştü. Ancak bu kavgaların sonu, devletin ağırlığını koymasıyla geldi.
Vali Yavuz, neyin Malatya için faydalı, neyin ise şahsi menfaat olduğu ayrımını net şekilde ortaya koydu. Ranta değil, halka hizmet eden projeler önceliklendirildi. Gecikmiş projeler revize edildi, şehir planlamasında halkın yararına olmayan tüm kararlar sorgulandı. Artık kimse, kendini devletin üstünde görecek cesareti bulamaz hale geldi.
Malatya’nın Yeniden Doğuşunda İmzası Olan İsim: Seddar Yavuz
Vali Seddar Yavuz’un Malatya’ya kattığı en büyük değerlerden biri, güvendir. Bugün TOKİ konutlarının hızla yükselmesi, altyapı sorunlarının çözülmesi, kamu düzeninin yeniden tesisi ve şehirdeki genel huzur, hep bu güvenin bir ürünüdür. Şehir artık geleceğe umutla bakabiliyor. Çünkü herkes biliyor ki, Malatya’da devleti temsil eden bir makam sadece tabeladan ibaret değil. O makam, gece gündüz çalışan, halkla aynı sofrada oturan, sahada ter döken bir insanla dolu: Vali Seddar Yavuz.
Bu yazının başlığında da dediğimiz gibi: “Malatya’da Devlet de Var, Vali de Var.”
Ve Malatya, belki çok şey kaybetti, ama bir kazancı oldu ki; o da bu zor zamanlarda yanında dimdik duran bir devlet adamı kazandı. Seddar Yavuz’un adı, bu şehrin yeniden doğuşunda altın harflerle yazılacaktır. Şehirde taş taş üstüne koyulurken, o taşların arasında bir de gönüller inşa edildi.
Çünkü o sadece bir vali değil, devletin vakarını, gücünü ve merhametini aynı anda taşıyan bir liderdi.
Teşekkürler Sayın Valim…
REMZİ HAYTA-MALATYA FLAŞ HABER
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)