Gazetecilik, sadece olayları aktarmak değil, aynı zamanda toplumun nabzını tutmak, hakikati aramak ve güçlü sesleri duyurmaktır. Malatya Flaş Haber olarak, Malatya Girişimci İş İnsanları Derneği’nin (MAGİNDER) ziyaretine tanıklık ettiğimizde, sadece bir açıklama dinlemedik. Karşımızda Malatya’nın geleceğine yön vermek için mücadele eden, heyecanını ve azmini kaybetmeyen, kararlılıkla yol alan bir ekip vardı.
MAGİNDER Başkanı Salih Karademir’in liderliğinde, Basın ve Medya Komisyon Başkanı Arif Aksoğan, Genç ve Kadın Komitesi Başkanı Belkıs Şavata ve Yönetim Kurulu Üyesi İklim Akkar ile yapılan bu ziyaret, sadece basit bir buluşma değil, Malatya’nın geleceği adına bir dönüm noktasıydı. Konuşmalarındaki netlik, verdikleri mesajların gücü, Yönetim kurulu üyelerinin şehrin kaderine duyduğu hassasiyet göz kamaştırıcıydı. Malatya’nın menfaatleri söz konusu olduğunda MAGİNDER’in nasıl yekvücut olduğunu, bu ekibin sıradan bir sivil toplum kuruluşu olmadığını bir kez daha gördük.
Malatya İçin Kritik Bir Dönemeç: Hızlı Tren Projesi ve Malatya’nın Geleceği
Toplantının en çarpıcı başlıklarından biri, Elazığ’ın hızlı tren projesi konusundaki girişimleri ve Malatya’nın bu süreçten dışlanma riskiydi. MAGİNDER Başkanı Salih Karademir’in sözleri çok netti: “Malatya sahipsiz değil!”
Elazığ bürokrasisinin ve siyasilerinin, hızlı tren hattının Malatya yerine Erzincan üzerinden geçirilmesi için ciddi bir lobi faaliyeti yürüttüğünü dile getiren Karademir, bu sürecin sadece bir ulaşım meselesi olmadığını, Malatya’nın ekonomik ve sosyal kalkınmasını doğrudan etkileyecek bir konu olduğunu vurguladı.
Şu soru sorulmalı: Malatya’nın siyasetçileri bu konuda nerede?
Karademir’in konuşmalarında geçen “siyasetçilerimiz birlik olmalı” vurgusu, sadece bir temenni değil, Malatya’nın kaderini değiştirecek bir çağrıydı. Elazığ siyasetçilerinin ve bürokrasisinin gösterdiği birlik ve koordinasyon takdir edilirken, Malatya’nın da kendi hakkını savunması gerektiği net bir şekilde ifade edildi. Hızlı trenin Malatya’ya kazandırılması için Ankara’da daha güçlü bir duruş sergilenmeli, bu konuda siyaset üstü bir birliktelik sağlanmalıdır.
Bölge İdare Mahkemesi: Malatya’nın Olmazsa Olmazı
Malatya’nın uzun zamandır beklediği bir diğer kritik konu ise Bölge İdare Mahkemesi’nin kurulması meselesi.
Bölge İdare Mahkemesi’nin Elazığ yerine Malatya’ya kazandırılması gerektiğini vurgulayan Karademir, bu mahkemenin Malatya için hayati önemde olduğunu belirtti. İnşaat firmalarından müteahhitlere, hak sahiplerinden iş insanlarına kadar pek çok kişinin davalarının Ankara ve Gaziantep gibi uzak şehirlere taşındığını dile getiren MAGİNDER heyeti, Malatya’nın yargı merkezi olması gerektiğini açıkça ortaya koydu.
Burada yine aynı soru devreye giriyor: Malatya’nın siyasetçileri bu konuda ne yapıyor?
Elazığ bu süreçte yine örgütlü bir şekilde lobi faaliyeti yürütüyor. Peki, Malatya siyaseti? Malatya’nın geleceği için verilen bu mücadelede, yerel ve ulusal siyasetçilerin sürece nasıl dahil olacağı büyük önem taşıyor.
Malatya İçin Birlik: Siyaset Üstü Bir Anlayış Şart!
MAGİNDER Başkanı Karademir’in “Malatya sahipsiz değil!” sözünü vurgulaması boşuna değil. Malatya’nın, tıpkı Elazığ gibi, şehrin ortak menfaatleri söz konusu olduğunda yekvücut olması gerekiyor. Son günlerde siyasi il başkanlarının bir araya gelmesi önemli bir adımdı. Ancak bu birlikteliğin sadece fotoğraf karelerinde kalmaması, somut adımlara dönüşmesi gerekiyor.
Siyaset, rekabet ve güç savaşı olabilir, ancak Malatya’nın menfaatleri söz konusu olduğunda herkesin ortak bir tavır alması şart. Hızlı tren projesi, Bölge İdare Mahkemesi ve diğer kritik yatırımlar konusunda artık somut adımlar atılmalı.
Basın Mensuplarına Sosyal Konut Desteği Şart!
MAGİNDER heyetinin dikkat çektiği bir diğer önemli konu ise Malatya’daki basın mensuplarının barınma sorunu oldu.
Deprem sonrası konteynerlerde yaşayan, yüksek kira bedelleri nedeniyle ev bulmakta zorlanan gazeteciler için 15 bin konutluk sosyal konut projesinde basın çalışanlarına özel bir kontenjan ayrılmalı.
Karademir’in “Yüzlerce basın mensubu zor şartlarda çalışıyor. Bu şehirde gerçekleri duyurmaya çalışan bu insanlara sahip çıkılmalı.” sözleri, Malatya’da gazetecilerin yaşadığı zorluklara dair önemli bir vurguydu.
Malatya’nın Deprem Sonrası Kaderi: Elazığ Modeli Uygulanmalı mı?
2020 ve 2023 depremleri sonrası Elazığ, süreci fırsata çevirdi. Yeni TOKİ konutlarıyla hem şehir yeniden inşa edildi hem de Elazığspor’a maddi destek sağlandı. Malatya’da ise süreç hâlâ belirsizliğini koruyor.
MAGİNDER heyeti, Malatyaspor’un borçlarının TOKİ firmalarının desteğiyle kapatılabileceğini ve şehrin bu konuda Elazığ modelini örnek alması gerektiğini belirtti.
Burada Malatya’nın iş dünyasına da bir çağrı yapmak gerekiyor: Bu şehirde sadece konut değil, sanayi ve ekonomi de ayağa kaldırılmalı!
Vali Yalnız Bırakılmamalı!
MAGİNDER heyetinin belki de en çarpıcı mesajlarından biri, Malatya Valisi’nin yalnız bırakıldığı yönündeydi.
Son 13 yılda 9 vali değiştiren Malatya, istikrarsız bir yönetim süreci geçirdi. Şu anki Valimiz büyük bir mücadele veriyor ancak yeterli destek göremiyor. Siyaset, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları Valiliğin çabalarına daha fazla katkı sağlamalı.
Malatya Sahipsiz Değil!
MAGİNDER heyeti, yaptığı açıklamalarla sadece bir durum tespiti yapmadı, Malatya için bir seferberlik çağrısı yaptı!
Bu şehir, tarihiyle, kültürüyle, ekonomisiyle büyük bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi için siyasetçilerin, bürokratların, iş insanlarının ve sivil toplum kuruluşlarının birlik içinde hareket etmesi gerekiyor.
Salih Karademir’in dediği gibi: “Herkes gidecek, biz kalacağız. Malatya’yı ayağa kaldırmak bizim görevimiz.”
Malatya, sahipsiz değil! Ancak bu şehrin gerçek sahipleri, şehrine sahip çıkacak iradeyi göstermek zorunda! REMZİ HAYTA YAZDI
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)