Kötü Kadınlar Gibi Konuşmayın, İşinize Bakın!

Hayat insana her zaman adil davranmaz. İnsan, ne kadar doğru ve dürüst yaşarsa yaşasın, birilerinin diline dolanır, hedef olur. Hele ki dürüstlüğünüzle, onurunuzla bir duruş sergiliyorsanız, bu duruş bazılarına batmaya başlar. Ama unutulmamalıdır ki, güneş balçıkla sıvanmaz.

Kendi emeğiyle, alın teriyle bir yere gelmiş bir insanın hayatını ve değerlerini anlamak yerine dedikoduyla, iftirayla vurmaya çalışanlar hep olmuştur. Bu, insanlık tarihi kadar eski bir alışkanlıktır. Rivayete göre ; “Bir gün bir köylü, yaşadığı yere yakın bir alimden rahatsız olur ve ona iftira atar. Bu iftira kısa sürede yayılır. Köylü, daha sonra pişman olup alime gider ve özür diler. Alim ona bir yastık verir ve “Bunu kesip içindeki tüyleri rüzgâra bırak,” der. Köylü, alimin dediğini yapar. Ardından alim şöyle der: “Şimdi gidip tüm tüyleri topla.” Köylü şaşkınlıkla, “Bu imkânsız,” der. Alim gülümser: “İftiranın yaydığı zarar da böyle. Geri toplamak mümkün değil.”

İnsan iftira atarken düşünmez. Ama unutmayın ki her kelime, bir gün sahibini bulur.

Köklerim ve Emeğimle Gurur Duyuyorum

Ben, kökleriyle gurur duyan bir insanım. Fakir bir ailenin evladıyım. Babam Yukarı Örüşklü’den, annem Kadı İbrahimli’den. Biz, her zaman helal lokma peşinde olduk. Yokluğu bilmek, şükretmeyi de öğretir insana.

Gazeteciliğe 16 yaşında başladım. Gazete dağıttım, koca paketler taşıdım, bayilere gazete saydım. 44 yıldır bu mesleğin içindeyim. Hiçbir zaman ek iş yapmadım, hiçbir zaman tetikçilik yapmadım. “gazetecilikten para kazanılmaz”  Doğru! Gazetecilikten kazandığınız şey para değil, itibar ve dostluktur. Ama bunu anlamak için önce vicdanınızın olması gerekir.

Siz Para Kazandınız, Ben İnsanı Kazandım

Bugün, parayla adamlık satın aldığını sananlara sormak isterim: Hayatınızda bir fakire yemek ısmarladınız mı? Bir çocuğun yüzünü güldürdünüz mü? Bir ziyaretinizde hediye götürdünüz mü? Sanmam. Çünkü siz, açgözlülükle ruhunuzu kaybettiniz.

Derler ki:

Bir insanın gerçek serveti, bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.”

Benim servetim, kazandığım dostlardır. Sizinki nedir? Lüks arabalarınız mı? Sahte ilişkileriniz mi?

Kötü Kadınlar Gibi Konuşmayı Bırakın

Malatya küçük bir yer. Burada herkes birbirini tanır. Kimsenin kim olduğunu saklaması mümkün değildir. Bir derdiniz varsa, yüzüme söyleyin. Ama kötü kadınlar gibi arkamdan konuşmayın. Söylediğiniz her kelime sizi küçültüyor, beni değil.

Hayatım boyunca ne dedikoduya bulaştım ne de iftira ile yol aldım. Bu şehirde, 44 yıllık emeğimle dost kazandım. Siz paranızla kazandıklarınızla övünebilirsiniz, ama bir gün yalnız kaldığınızda kimin gerçek dost olduğunu anlarsınız.

sizlere son Sözüm

Hayatta bazı insanlar vardır, köklerinden güç alır, değerlerinden ödün vermez. Ve bu duruş, birilerinin rahatsız olmasına sebep olur. Ama şunu bilin: Ne yaparsanız yapın, bir Remzi Hayta olamazsınız. Çünkü bu, sadece emekle, ahlakla ve onurla kazanılan bir değerdir.

Ben, kalemimi namusum bildim. Siz dedikodularla, iftiralarla meşgul olun. Ama unutmayın ki güneş, sizin küçük oyunlarınızla sönmez.

Unutmayın: Bir insanın gerçek zenginliği, kazandığı dostlar ve bıraktığı izlerdir. Kötü kadınlar gibi konuşmayı bırakın ve işinize bakın!   REMZİ HAYTA