Karın Altında Kalan Vicdanlarımız…(Remzi Hayta Yazdı ) - Malatya Flaş Haber
Köşe Yazısı

Karın Altında Kalan Vicdanlarımız…(Remzi Hayta Yazdı )

Yoğun kar yağışının esir aldığı Malatya’da bir yanda canla başla çalışan yetkililer, bir yanda şahsi konforundan ödün vermeyen duyarsız bir topluluk… Araç sevdası ve empati yoksunluğu, Malatya’nın en büyük açmazı haline geldi.

Karın Altında Kalan Vicdanlarımız…(Remzi Hayta Yazdı )

Koca bir şehir, kar altında nefessiz kaldı. Yollar kapandı, hayat durma noktasına geldi. Malatya, tarihinin en zorlu kışlarından birini yaşadı. Şehirler arası yollar kapandı, yüzlerce insan yolda mahsur kaldı. Bir çoban, kurtarılamadan hayatını kaybetti. Yetkililer ise sabahlara kadar uyumadı. Malatya Valisi, sabahın beşinde hâlâ Afad Kriz Merkezi’nde süreci yönetiyor, ekipler yolda kalan insanları kurtarmak için canla başla çalışıyordu.

Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri, metreleri bulan karı temizlemek için gecesini gündüzüne kattı. Yolları açmak, insanları evlerine kavuşturmak için mücadele ettiler. Onlara minnettarız. Fakat bir noktada durup sormadan edemiyorum: Ne oldu bize? Bu nasıl bir duyarsızlık?

Araç Sevdasına Esir Düşen Toplum

Olayları gözlerimle gördüm, o yüzden yazıyorum. Bugün toplu taşıma aracıyla bir haber programına gitmek zorunda kaldım. Aman Allah’ım, bir trafik keşmekeşi! Yollar tıkalı, arabalar adım adım ilerliyor. Araçların içine baktım, her birinde tek kişi! Evet, tek bir kişi...

Her gün arabası olmadan adım atmayan bir toplum olduk. İmkân olsa, tuvalete bile araçla gitmeye kalkarız! İnsan düşünmez mi, “Yollar daha yeni temizleniyor, buzlanma var, bugün toplu taşıma kullanalım” diye? Ama olur mu efendim! Çünkü minibüse ya da otobüse binmek, beyefendilerin ve hanımefendilerin fiyakalarına zarar verir. “Aa, bak minibüse binmiş, otobüse binmiş” diye konuşurlar diye korkuyorlar. Ne büyük bir ayıp değil mi?

Küçük Bir Fedakârlık Çok mu Zor?

Bugün okullar tatil edilmiş, yollar kar altında ve ekipler temizlemek için çırpınıyor. Ama insanlar sırf keyif için arabalarıyla dışarı çıkıyor. Hastası olanı, mecburiyeti olanı anlarım. Ama bazıları sırf arkadaşının yanına çay içmeye gitmek için trafiği daha da tıkıyor. Bu ne görgüsüzlük, bu ne anlayışsızlık!

Bir gün toplu taşıma kullanmakla ölmezsiniz. Küçülmezsiniz. Hatta belki de büyürsünüz. Çünkü bu, toplumsal bir duyarlılık göstergesidir. Ama biz ne yapıyoruz? Empatiyi, saygıyı, fedakârlığı çoktan unuttuk. İnsanlar kurtarılmayı beklerken, yolda temizlik çalışması yapılırken bile şahsi konforumuzdan vazgeçmiyoruz.

Çağın Vebası: Araç ve İnternet Bağımlılığı

Biz artık iki büyük hastalığın pençesindeyiz. İlki araç bağımlılığı. İnsanlar bir gün bile araçsız yapamıyor. Diğeri ise internet bağımlılığı. Her anını sosyal medyada paylaşan, sahte bir hayatın içinde yaşayan bireyler haline geldik. Bu iki bağımlılık, toplumumuzu adeta içten içe çürütüyor.

Biraz Anlayış, Biraz Saygı

Sevgili Malatyalılar, şu yolların temizlenmesi için çalışan insanlara biraz saygı gösterin. Bir gün araçsız sokağa çıkmak sizi küçültmez. Aksine, bu fedakârlık belki de başkalarının hayatını kolaylaştırır. Şehirdeki kaosu azaltır. Bu kış, sadece karla değil, duyarsızlıkla da mücadele ediyoruz.

Ve bir kez daha soruyorum: Ne oldu bize? Kar, yolları kapattı ama vicdanlarımızı da mı kapattı? Yazık… REMZİ HAYTA YAZDI

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL