Kan Kaybediyoruz (Bülent Kaan Köse Yazdı )

Yeni Malatyaspor’umuz, geçen hafta aldığı beraberliğin ardından dört – beş haftalık çok zor bir fikstürün içine giriyor, bu zorlu periyodun ilk ayağı olan, bana soracak olursanız en zorlu ayağı olan Beşiktaş maçı öncesi takımda oluşan havanın sahaya nasıl yansıyacağını merak ediyordum. Bu maç için, kimse bizden galibiyet beklemiyordu ama, ben en azından daha mücadele gücü yüksek bir oyun gördüğüm için mutluyum.

Maç başlangıcında kadro beklediğim gibiydi. En azından artık herkesin düşündüğü, sabit bir kadromuz olmuş diyebiliyoruz. Bu noktada, kazan ya da kaybet… Sürekliliği sağlamak önemlidir. Yeri geldiğinde bu takımdan gereksiz olan herkes gidecek. Bu, böyle bilinsin. Bu şehrin ekmeğini yiyerek kim hakkını vermiyorsa, sonunda cezası kesilir.

İlk yarıyı düşündüğüm zaman takımın ortaya koymuş olduğu karakterden son  derece memnunum. Sahanın her yerindeydik. Alan daraltmayı o kadar iyi yaptık ki, maçın ilk çeyreği hariç kontrol bizdeydi. Bu durum çok net bir şekilde anlaşılabilir çünkü, oynadığınız takım istatistiksel ve skor/puan bazında en yüksek ortalamalardan birine sahip. Hal böyle iken, topun arkasında kalarak topa göre pozisyon almak, en mantıklı seçenekti. Kadro kalitemiz iyi olsa da, biz bir Anadolu takımıyız. Kimse bizden bir ‘’Galatasaray ‘’ Fenerbahçe’’ performansı beklemesin ama, Neden bir Hatayspor olmayalım be kardeşim…  Kadro yapılanması buna çok müsait ama bu senede geçti… Rica ediyorum şu takımın başına bir teknik adam getirip tüm yetkiyi ona verin, biz de kafamız rahat ne yaptığımızı bir görelim. Ali Hoca ile olmaz. Futbol, her şeyden önce sonuç almanız gereken bir oyun. Oyun, tabii ki önemli ama eğer Malatyaspor gibi, psikolojik anlamda zor günler geçiren bir camiaysanız, en mantıklı seçenek sonuç odaklı futbol. Acquah’ın ortaya koymuş olduğu özveriden memnunum. Defansif görevini iyi yaparak takımın oyunda kalmasına sebep oldu diye düşünüyorum. Yarı boyunca Mustafa ile girmiş olduğumuz pozisyonlar var. Bunları atacaksın arkadaş, atamazsan gelir atarlar…. Genel anlamda pozisyonsuz bir ilk yarı oldu diyebilirim. Bu noktada bazen ben de ne yazacağım acaba diye düşünüyorum. Beşiktaş’ın oyun stilinin değişeceğini Necip – Mensah değişikliğinden anladım. Takım adına hiç kimse endişe etmesin, ilk yarıda ne oynamamız gerekiyorsa, onu oynadık….

Maçın ikinci yarısına başlamadan takımın daha fazla önde olması gerektiğini düşünüyordum çünkü Beşiktaş skoru tuttuğu için daha farklı şekilde üstümüze gelecekti. Özellikle ilk yarı yapamadığımız şeyleri yaparak Steve Mallan’a topu ulaştırıp onun oyunu yönetebilmesine izin vermemiz gerekiyordu. Bir noktada ilk yarının kopyası gibi olacağını düşündüğüm maç, anlık konsantrasyon kaybı ile gitti. Bu Beşiktaş’ı, bu şekilde bulmuşken bir yerlere gol sıkıştırmamız gerekiyordu. Son haftalarda tempo olarak düşen Adem Büyük yerine Fofana’nın daha erken girmesinin daha doğru olacağını düşünüyordum. Kenarda olsam öyle yapardım… Bu noktada eksiklik teknik ekiptedir. Şu kadronun üçüncü bölge konusunda bu kadar pasif kalması beni sinirlendiriyor artık.  Bir düşünün ki, elinizde bir cevher var ve kullanamıyorsunuz…

Zeki Yavru maç boyu ne yaptı da kaldı sahada…. Ahmed İldiz ısrarı neden? Kim bu adamlar? Bir takımı yönetiyor olsam, bu isimleri rotasyon oyuncusu yapmam (!) Acquah ile alıp veremediğiniz ne var… Böylesine önemli bir maçta oyundan neden alınır…. Alındıktan sonra oyunu nasıl ‘’kontrol edemediğimizi’’ herkes gördü. Ahmed gibi isimlerde ısrar edeceğime, Zuqui’yi Lukoki’yi kazanırım…. Bana kalsa yedek kulübesini tamamen alt yapıdan kurarım. Her şekilde puan kaybediyorum zaten. İki tane Malatya’lı öz evlat kazansam bana yeter.

Hoca konusunun acilen çözülmesi, uzun soluklu sözleşme imzalanması gerekiyor. Bu durum, çok net… Umuyorum ki yönetimimiz, en doğru kararı verir. Aksi halde, canımız yanmaya devam edecek. Maçtan sonra dinlediğim, izlediğim çoğu futbolcu ve yorumcu hakemden dert yanıyor. Önce kendimize mi baksak daha iyi olmaz mı…? Ne oyun oynadık ki hakeme sallıyoruz.  Bir sorum daha var;

Son yarım saatte oynadığımız oyunu neden her maç oynamıyoruz…? Takdiri, saygıdeğer okurlarıma bırakıyorum… Saygılarımla.