Günümüzde iyi insan bulmak ve gerçek dostluklar kurmak her zamankinden daha zor hale gelmiştir. Geçmişe dönüp baktığımızda, bir selamın, bir iyiliğin ve gerçek dostluğun değerini daha iyi kavrayabiliyoruz. Ailemizden aldığımız güzel terbiyeler, bize büyüklerimize saygıyı, küçüklerimize sevgiyi, fakir fukarayı gözetmeyi ve yardımsever olmayı öğretti. Yardımseverlik ve cömertlik, insan olmanın özüdür ve bu özellikler, manevi olarak bizi güçlendirir.
Ancak, günümüz dünyasında bu değerler sıkça göz ardı ediliyor. Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de yardımseverliği ve cömertliği teşvik eden birçok ayet indirmiştir. “Şüphesiz ki Allah, insanların iyiliğini emreder. İyilik, yalnızca Allah’ın rızasını kazanmak için yapılmalıdır” (Bakara, 177). Yardım etmek ve insanlara destek olmak, sadece iyi bir insan olmanın değil, aynı zamanda imanımızın da gereğidir.
Buna karşın, günümüzde bazı insanlar yardım yapmaktan, başkalarına destek olmaktan geri duruyor. Sanki ellerinde bir akrep varmış gibi, yardımlaşma konusunda isteksizlikleri var. Bu tür insanlar, gerçek dostluğun ve yardımseverliğin ne demek olduğunu anlamıyorlar. İslam’ın emrettiği gibi, kazancımızın bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak, bizim manevi yükümlülüğümüzdür. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Sadaka vermek, bir müminin cömertliğidir. Cömertlik, cennetin kapısını açar” (Buhari).
Gerçek dostluklar, zorluklarda yanınızda olanlardır. Ancak etrafımızda yalakaların oluşturduğu çevreler bulunuyor ve bu kişiler, gerçek ahde vefayı bilmeyen, yardımları ve desteği kıymetini bilmeyen insanlardır. Yalakalardan oluşan takımlar, kişileri menfaatleri doğrultusunda yönlendirir ve gerçek dostları göz ardı ederler. Bu tür insanlar, yardım ve dostluk konusunda cömert olanları genellikle görmezden gelirler. Onlar için, samimi ve dürüst insanlar anlam ifade etmiyor; çünkü çevrelerinde sadece çıkarcı ve yalaka kişiler bulunuyor.
Rabbimiz, bu tür insanların gözlerini açsın ve gerçek dostluğun, cömertliğin ve yardımlaşmanın ne demek olduğunu onlara göstersin. Eğer Allah size yardımlar yapma fırsatı veriyorsa, bu nimetlerin kıymetini bilin ve onları gerçekten ihtiyacı olanlara ulaştırın. “Kim, Allah’ın rızasını kazanmak için malını verir ve sabırla hareket ederse, işte onlar güvenilirlerdir” (Bakara, 273).
Cömertlik ve yardımseverlik, sadece maddi yardımla sınırlı değildir. Manevi destek, moral vermek ve insanları dinlemekte de bu yardımların bir parçasıdır. İhtiyaç sahiplerine yardım ederken, yalakalardan ve çıkarcı kişiliklerden uzak durun. Gerçek dostlar, arkanızda dua edenlerdir ve onlar, iyiliğinizin gerçek karşılığıdır.
Sonuç olarak, cömertlik ve yardımseverlik, insanlığın en yüce değerlerindendir. Bunların kıymetini bilmek, bizi insanlık yolunda daha da ileriye taşır. Allah, her birimizi bu güzellikleri yaşamaya ve başkalarına bu güzellikleri ulaştırmaya nasip etsin. Çünkü veren eller, Allah’ın rızasını kazanır ve cennete giden kapıları açar.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)