Geçen gün izlediğim bir videonun etkisinden hâlâ kurtulabilmiş değilim. Sakallı, yaşlı bir amca, öyle güzel konuşuyordu ki söyledikleri gece boyunca beynimde yankılandı. Sabah kalktığımda hâlâ onun o anlamlı sözleri zihnimdeydi: “Önce insan olacaksın, sonra Müslüman…” Bu sözü araştırdım, meğer bilge lider Aliya İzzetbegoviç’in sözüymüş. Düşündüm ki bu sözü biraz açıp üzerine konuşmak gerek
Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor: “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.” İşte insan olmanın temel taşı bu: İnsanlara faydalı olmak. Bugün herkes konuşuyor, herkes ahkâm kesiyor ama kaç kişi faydalı olmayı hayatının merkezine koyuyor? Birine yardım etmek, iyi bir söz söylemek, yoldan taş kaldırmak… Bunlar küçük görünebilir ama aslında insan olmanın büyük adımlarıdır.
Bir gün Peygamberimiz (sav) sahabeye, “Sadaka vermek, her Müslüman’ın görevidir,” buyuruyor. Sahabe, “Ya Rasulallah, sadaka verecek bir şeyimiz yoksa ne yapalım?” diye sorunca Peygamberimiz (sav) şu cevapla hepimize ders veriyor: “Güzel bir söz söyleyin, güler yüzlü olun, insanlara iyiliği emredin, kötülükten sakındırın. Bunların hepsi sadakadır.”
İnsan Olmadan Müslüman Olunmaz
Aliya İzzetbegoviç’in dediği gibi, “İyi bir insan olmadan, iyi bir Müslüman olunmaz.” Çünkü İslam, güzel ahlak üzerine kuruludur. Ahlakımız güzel olacak ki Allah’ın rızasını kazanalım. Peki, bu ahlak nereden gelecek? Kur’an’dan ve onun en güzel örneği olan Peygamber Efendimiz’den (sav). Biz onun hayatını rehber edinmeden nasıl insan olacağız, nasıl Müslüman olacağız?
İnsan olmanın ilk adımı nedir, biliyor musunuz? Nefsini dizginlemek. Kendi isteklerini değil, başkalarının ihtiyaçlarını gözetmek… Zor mu? Elbette zor. Ama insan olmak kolay değil ki. İnsan, nefsiyle mücadele ettikçe olgunlaşır. Eğer bu mücadeleyi vermezsek, nefsimiz bizi esir alır, biz de insanlıktan uzaklaşırız.
Makam ve Mevki İnsan Yapmaz
Bugün bakıyoruz, herkes bir makam, bir mevki peşinde. Koltuğa oturan kendini dev aynasında görüyor. Halbuki ne diyorlar, “Mezarlıklar vazgeçilmezlerle doludur.” Makam, mevki, zenginlik insan olmanın ölçüsü değildir. İnsan olmak; alçakgönüllü olmak, kimseyi küçümsememek, kalpler kazanmakla ölçülür. Eğer insan olmayı başaramadıysan, arkanda bıraktığın tek şey boşa geçmiş bir ömür ve kötü bir miras olur.
O koltuklara torpille oturabilirsin, ama ne fayda? Görev bittiğinde adın kötü anılacaksa, evlatlarına güzel bir miras bırakmadıktan sonra o koltuğun ne anlamı var? İnsan, ardında güzel anılar ve iyilikler bırakmalı. Çünkü giderken yanımıza ne makam ne mal alıyoruz. Ayağımızdaki çorap bile bizimle gelmiyor.
Yeni Bir Sayfa Açmak
Ben hayatımda yeni bir sayfa açtım. Belki geç kaldım ama zararın neresinden dönülse kârdır. İnsan olmanın, insan kalmanın önemini anladım. Ve bu anlayışı paylaşmak istiyorum. Hayat kısa, vakit az. Kimseyi kırmadan, kimseyi küçümsemeden yaşamalıyız.
Sevgili dostlar, Aliya’nın sözlerini bir kenara yazın: “Önce insan olacaksın, sonra Müslüman…” İnsan olmadan Müslüman olunmaz. Makamlar geçici, zenginlik geçici. Ama güzel ahlak, güzel insanlık kalıcıdır. Gelin, insanlık için, Müslümanlık için önce güzel bir insan olalım.
Allah hepimize insan olmayı, güzel ahlak sahibi bir kul olmayı nasip etsin. Rabbim, bize hayırlı bir ömür ve hayırlı bir miras bırakarak bu dünyadan göçmeyi nasip etsin.
REMZİ HAYTA YAZDI
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)