Her Önüne Gelen Gazeteci Olamamalı

Şu memlekette üç mesleği herkes yapabiliyor…Müteahhitlik, siyaset ve gazetecilik. Diğerlerini bilemem ama gazetecilik mesleğini yapabilmek için mutlaka bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var.

Her önüne gelen öğretmen, hemşire, polis, doktor olamıyorsa her canı sıkılan da gazeteci olamamalı. Bizler artık ömrünü bu mesleğe adamış ve belirli bir yaşa dişimiz tırnağımızla gelmiş insanlarız ancak geriye dönüp baktığımızda mesleki saygınlığın her geçen gün daha da azaldığını görüyorum. Eskiden gazetecilik bir prestij mesleği iken şimdi zerre saygınlığı olmayan bir yapıya dönüştü. Bunda en önemli etken hiç şüphesiz her önüne gelenin ben gazeteciyim diyebilmesi.

Canı sıkılanın gazeteci olduğu memlekette elbette mesleğin saygınlığını, etik ilkelerini koruması beklenemez. O nedenle Gazeteciler Cemiyeti ve diğer meslek kuruluşlarının iş birliği yaparak Meclisten meslek kanunun çıkarılmasını sağlamalı. Kimler gazeteci olabilirin kuralları belirlenmeli bu kuralların dışında kalan kişiler en azından bundan sonrası için bu mesleğin adını bile ağzına alamamalı. Şu sıralar Sayın Cumhurbaşkanımızın Demokrasi reformu yapacağız çıkışına da büyük katkı sağlayacaktır. Çünkü gerçek gazetecilerin olduğu yerlerde yetkili birimler işlerini daha doğru yapar, hesap verebileceğini düşündüğü için hoyratça davranamaz, aklına geleni yapamaz.

Siyasetçi dün başka bugün başka konuştuğunda gerçek gazeteci güçlü hafızasıyla arşivi hatırlar dün böyle bugün böyle konuşuyorsunuz der bir daha da ağzından çıkan her kelimeye dikkat eder.

Listeyi uzatmak mümkün elbette ama özetlersem demokrasilerin olmazsa olmaz ayağı olan basının ve gazetecilik mesleğinin saygınlığını artırmak için bir meslek kanununa ihtiyaç var.  Bu kanun ülkemizin gelişimine de ciddi katkılar sağlayacaktır.

REMZİ HAYTA