“Hata Yapan İnsan, İnsanlığı Öğrenir” - Malatya Flaş Haber
Köşe Yazısı

“Hata Yapan İnsan, İnsanlığı Öğrenir”

Hayatta her insan hata yapar. Kimisi bilerek, kimisi farkında bile olmadan… Önemli olan, o hatayı görmek, kabul etmek ve ondan ders çıkarabilmektir. Bir Anadolu büyüğümüzün dediği gibi: “Sana düşen, düştüğün yerden kalkıp ders almaktır; yoksa aynı çukura yine düşersin.”

“Hata Yapan İnsan, İnsanlığı Öğrenir”

İnsanoğlu hata ile yoğrulmuş. Doğduğundan beri öğrenmekle, öğrenirken de yanılmakla meşgul. Hata yapmak bir kusur değil; aksine, insan olmanın en doğal hali. Lakin bazı hatalar vardır ki insanın içini yakan, vicdanını dağlayan… Ve işte o hatalar insana hayatın gerçeğini öğretir.

Dünya dediğin, her gün yeni bir ders veren bir mekteptir. Bir gün iyi niyetinizi suistimal edenlerle karşılaşırsınız, bir gün dost bildiğinizin sırtınızı döndüğünü görürsünüz. Anadolu’muzun güzel bir sözü vardır: “Dost sanırsın ama dostum diyen, dostun içinden çıkan kurttur.” İşte bu yüzden, insanlara değer verirken iki kez düşünmek gerek. Herkese yüreğinizi açarsanız, sizi anlayan kadar inciten de olur.

Zamanında bir köyde, gönlü temiz, niyeti saf bir adam yaşarmış. Bu adam, köyde kime sorsanız “iyiliğin timsali” derlermiş. Yardım isteyenin yüzünü geri çevirmez, neyi varsa paylaşıverirmiş. Ama bu iyilik, zamanla köydeki art niyetli birkaç kişinin dikkatini çekmiş.

BİR RİVAYET

Bir gün bu uyanıklar, adamın iyiliğini sömürmek için bir oyun kurmuş. İçlerinden biri, adamın kapısına gidip gözyaşlarına boğulmuş:
“Komşum, tarlamı sel aldı, çocuklarım aç, haneme ateş düştü. Sana sığınıyorum; ne olur, elimden tut!”

Saf adam, bir an bile tereddüt etmeden tarlasını, hayvanlarını vermiş. Ama ertesi gün köy meydanında ne görsün? Kendisine ağlayan adam, tarlasını satmış, parasıyla eğlenip duruyormuş. O an yüreğine taş gibi bir acı oturmuş. Ama oturduğu yerde kalmamış, başını ellerinin arasına alıp düşünmüş:
“Demek ki insanlara güvenmek için sadece kalbin yetmezmiş. Aklını da kullanacakmışsın.”

O günden sonra, iyiliğini eksiltmemiş ama insanları daha iyi tanımaya başlamış. Bu olay, köyde yıllarca anlatılmış ve şu söz dilden dile dolaşmış:
“İyi niyet, akılsızsa yük olur; akıllıysa kalkan olur.”

Hatalar, bize insan olmayı öğretir. Yaşadığımız her acı olay, bizi sınar ve büyütür. Anadolu’da bir laf vardır: “Taş yerinde ağırdır.” İnsan da kendi değerini, yaşadıklarıyla öğrenir. Ama şunu unutmamalı: Her düşüş bir kalkışı, her hata bir dersi beraberinde getirir.

İyi niyetinizden, temiz kalbinizden asla vazgeçmeyin. Ama kime güveneceğinizi, kimin için fedakârlık yapacağınızı iyi düşünün. Çünkü bazen, “Elin taşı baş yarar, dostun sözü can.”

Bazen hayat bize hatalarımızla öğretir. İyi niyetiniz, temiz kalbiniz, sevginiz en büyük zenginliğinizdir. Ama insanları tartmayı, ölçüp biçmeyi bilmezseniz, bu zenginlikler sizi yıpratır. Anadolu’da derler ki:
“Kömürle elmas aynı yerden çıkar ama biri yakar, biri değer katar.”

Hayatta kimse hatasız değildir. Hatasız kul da yoktur. Ama hatasını kabul etmeyen, ondan ders almayan kişi, hayatı anlayamaz. Yaşadıklarınızı yargılamayın; onları bir öğretmen, bir yol gösterici olarak görün.

Unutmayın:
“Düşmeden kalkmayı öğrenemezsin. Yanılmadan doğruyu bulamazsın. Ama her düşüşte bir ders, her yanlışta bir yol saklıdır.”

Hata yapmış olabilirsiniz. Canınız yanmış, kalbiniz kırılmış olabilir. Ama her şeyin sonunda önemli olan, bu hataları yüreğinizin bir köşesine koyup yolunuza devam edebilmek. Çünkü insanın asıl gücü, hatasından sonra ayağa kalkabilmesindedir.

Hayat dediğin, bazen sırtını döner ama her yeni gün, bize tekrar tekrar şunu hatırlatır: “Hata yapan insandır, ama hatasından öğrenen kahramandır.”

REMZİ HAYTA

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL