GURBETTEKİ MALATYALILARA MEKTUP - Malatya Flaş Haber
Köşe Yazısı

GURBETTEKİ MALATYALILARA MEKTUP

Gurbetlik, insana hem yoldaş hem de en büyük düşman olur bazen. Yıllar geçer, hatıralar soluklaşır, ama memleketin kokusu, çocukluğun geçtiği o sokaklar, taşına toprağına özlem hiç dinmez. İşte bu mektup, Malatya’nın bereketli ovalarından, kayısısının, evlatlarının gurbete savrulduğu memleketten gelen bir selam, bir hasret mektubu.

GURBETTEKİ MALATYALILARA MEKTUP

Sevgili gurbetteki hemşerilerim,

Evvela hepinize kucak dolusu selam ederim. Kimisi büyüklerimizin ellerinden öper, küçüklerimizin gözlerinden öperim. Bir hal hatır edelim dedik, bilmem oralarda nasılsınız, iyisinizdir inşallah. Allah size sağlık, sıhhat, huzur versin. Buralarda hava serinledi, sonbahar geliyor. Yapraklar sararıyor, akşamları dışarda oturmak gitgide zorlaşıyor. Kapının önüne bi çıkıyorsun, bir rüzgar esiyor, paçandan üşütüyor insanı. Biz iyiyiz elhamdülillah, siz sorarsanız hamdolsun sağlığımız yerinde ama yürekler buruk, gönüller kırık… Siz gideli bu memleket bi eksik oldu, ne konuşacak insan kaldı, ne dertleşecek dost kaldı, ne de sofrada paylaşacak bi kaşık pilav. Gurbette nasıl geçiyor günleriniz? Alışabildiniz mi oralara? Gözlerinizde bir damla hüzün var mı hâlâ?

Siz gideli biz yetim kaldık buralarda, ne çarşı aynı çarşı, ne sokak aynı sokak. Çarşıya bi çıktım geçenlerde, üç saat dolandım durdum, vallahi tanıdık kimse göremedim. Hani selam verecek bi insan arıyor gözler, bi eski dostu görecek diye ümitle bakıyor insan ama nafile… Çoğu esnaf ya değişmiş, ya dışardan gelmiş. Yabancılar dolmuş Malatya’nın her köşesi. Bizimkiler de maşallah misafirperver, kim gelse yer açmışlar. El ne kadar şanslı ya, insan kendi memleketinde yabancı oluyor vallahi.

Depremden sonra buralar hâlâ kendine gelemedi. Şehir yaralı, ruhu kırık. Biz konteynerlerde yaşamaya alıştık artık, 21 metrekarede yuva kurduk kendimize. O da bize saray gibi geliyor. Allah’a bin şükür, başımızı sokacak bir yerimiz var. Ama işte, eski komşuluk desen kalmadı. Eskiden bi kapı çalarsın, bi tas çorba getirir komşu; şimdi kimse kimseyi ne soruyor, ne de selam veriyor. Hani derler ya, “tırnağın varsa başını kaşırsın”, işte öyle. Herkes kendi derdine düşmüş. Malatya’nın sokakları artık o eski sıcaklığını yitirdi.

Çarşı merkezine yeni binalar yapılıyor, bir umut dedik, girip bakalım. Geçen gün gazetecilik yapalım dedik, gittik bi habere. Bi de ne görelim? İnşaata bizi sokmadılar. Dedik, “Biz gazeteciyiz, haber yapacağız, ne var yani?” Güvenlikçi kapıda durdu, içeri almadı bizi. Neymiş, gazeteci giremezmiş. Şaşırdık kaldık. Ya hu, gazeteci göremeyecekse kim görecek kardeşim? İnsan yapılanı saklar mı, ne gizli iş yapıyorlar anlamadık.

Siyaset desen… Aman, ne diyeyim, nerden başlayayım bilmiyorum. Bütün daire başkanları değişmiş, kimsenin yüzünde bi tebessüm yok. Belediye’ye gittim geçenlerde, koridorlarda dolandım bi selam verelim diye ama ne mümkün. Kimse yüzümüze bakmıyor, suratlar asık. Hani derler ya, “belediyeye girince insanın içi ısınır,” ama vallahi bizim belediye buz gibi olmuş. Mahkeme salonuna girer gibi girdim içeri, tedirgin oldum. Bi sıcaklık, bi dostluk kalmamış buralarda. Eskiden bi selam alırdık, hatır sorardık. Şimdi korkuyosun selam vermeye.

Velhasıl kelam, gurbetteki hemşerilerim, siz gideli biz buralarda yetim kaldık. Her şey değişti. İnsan kendi memleketinde yabancı gibi hissetmeye başladı. Dışarda otururken bile gözleriniz bi tanıdık arar, ama bulamaz. Memleket soğudu, insanları soğudu. Ama şunu diyeyim ki, sizleri öyle çok özledik ki anlatamam. Gurbette olmak zor, bilirim. Ama gelin, dönün artık. Malatya’ya sahip çıkın. Memleket sizsiz çok garip. Şehri eski haline getirmek için el ele vermemiz lazım, yoksa buralar hep böyle yabancıların olur.

Her şey bir yana, sizin hasretiniz ağır geldi. Özleminiz dağ gibi. Allah nasip eder de bi gün yeniden kavuşuruz inşallah. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden hasretle öperim. Gözünüz arkada kalmasın, Malatya yine dimdik ayakta olacak bir gün. Allah’a emanet olun, dualarımız sizinle.

Remzi Hayta

YORUMLAR (2)

  1. Sabri diyorki:

    Üstad mektubunuz elime geçti.insallah dönüşler baslar.özlemini çektiğimiz malatyamız tekrar eski günlerine döner..

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL