“Gönüllerde Taht Kuran Bir Dost: Yüksel Berktaş” - Malatya Flaş Haber
Köşe Yazısı

“Gönüllerde Taht Kuran Bir Dost: Yüksel Berktaş”

Hayat bize bazen kardeşten öte, yüreğimize dokunan, ruhumuza işleyen dostlar armağan eder. Yüksel Berktaş, işte böyle bir armağandı benim için. Onun sıcak gülümsemesi, cömertliği ve insanlığı bugün dahi belleğimde en canlı yerini koruyor. Vefatının üzerinden yıllar geçti ama onu hatırladığım her an, bir dostun geride bırakabileceği en büyük mirası—sevgi, güven ve sadakati—bir kez daha derinden hissediyorum.

“Gönüllerde Taht Kuran Bir Dost: Yüksel Berktaş”

Bir Dosttan Daha Ötesi
Yüksel Abi’yle geçirdiğimiz dört yıl boyunca bir sofranın etrafında ekmeğimizi böldük, yemeğimizi paylaştık, hayatı omuz omuza yaşadık. Bana sırdaş, yoldaş, zor gün dostu oldu. Ekmeğini paylaşmaktan çekinmeyen, cebindeki son kuruşu bile dostları için harcamayı kendine vazife bilen bir insandı. Hayatta herkes iyi gün dostu olabilir; önemli olan kötü günde var olabilmek, o karanlık günlerin içinde bir ışık olabilmektir. İşte Yüksel Abi tam da bu ışığın ta kendisiydi.

Bir keresinde, işlerimin en kötüye gittiği bir dönemde yanıma gelip, “Sen üzülme kardeşim, düze çıkacağız,” demişti. O sözleri hala kulaklarımda çınlıyor. İyi bir insan olmanın, varlığını hissettirebilmenin paha biçilmez bir örneğini sergilemişti. Sadece sözde değil, özde dosttu.

Aileden Daha Fazlası
Yüksel Abi’yle kurduğumuz bağ sadece ikimizle sınırlı kalmadı. Çocukları Filiz, Ahmet, Metehan ve Fadime’yle de aile olduk. Bu güzel çocuklar, babalarının mirasına sahip çıkarak, onun yolundan gittiler. Her bayram, her özel günde aramayı unutmazlar. Babalarının bıraktığı sevgi tohumlarını, dostluk ağacına dönüştürdüler. İşte gerçek bir insanın ardında bırakması gereken miras budur.

Gönüllerin Adamı
Cenaze törenini hiç unutmuyorum. İnsan seli sokaklara taşmıştı. Sayısız insanın gözyaşlarında, onun yaşarken bıraktığı izleri görüyordum. Paranın, mevkinin, makamın toplayamayacağı bir kalabalıktı o. Demek ki gerçek zenginlik, gönüllerde yer edinebilmekmiş. O gün, insan olmanın ne büyük bir servet olduğunu bir kez daha anladım. Yüksel Abi’nin hayatına dokunduğu insanlar, onun ne kadar eşsiz biri olduğunu kanıtlıyordu.

Bir gün iş çıkışı, yağmur altında yürürken yanıma gelmişti. “Hadi gel, bir çay içelim,” demişti. O çay sohbetinde anlattıkları hala hafızamda. “İnsan dediğin, cebinde değil, gönlünde biriktirir,” demişti. Bu sözü hayatım boyunca unutmadım ve her zaman rehberim oldu.

Anılarla Yaşamak
Bugün, Yüksel Abi’yi hatırlarken, onunla geçirdiğimiz günlere minnetle bakıyorum. O bir dost değil, bir kardeş; bir yol arkadaşı değil, hayatın tam kalbine dokunan bir öğretmendi benim için. Onu tanıdığım için ne kadar şanslı olduğumu her geçen gün daha iyi anlıyorum. Onun sıcak yüreği, fedakarlığı ve cömertliği, bana insanlığın ne demek olduğunu öğretti.

Bir Dosttan Hatıra
Yüksel Abi, hayatımdaki en anlamlı izlerden birini bıraktı. Onu anlatmaya kelimeler yetmez. Gözleriyle konuşan, yüreğiyle yaşayan bir adamdı. Bugün onu bir kez daha anarken, bir kez daha dua ediyorum: Güzel yürekli dostum, mekanın cennet olsun. Seni hiçbir zaman unutmayacağım.

Yüksel Abi’yi tanıyanlar bilir; o, insanlığın yüce değerlerini somutlaştıran biriydi. Hayatında nasıl iyilik dağıttıysa, vefatından sonra da o iyilikleriyle yaşıyor. Dostluk, kardeşlik, insanlık; onun adını her hatırladığımızda yeniden hayat buluyor.

Seninle geçen her an, bir ömür kadar değerliydi, Yüksel Abi. Rahat uyu. REMZİ HAYTA

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL