Gerçek Dostluk Kötü Günde Belli Olur - Malatya Flaş Haber
Köşe Yazısı

Gerçek Dostluk Kötü Günde Belli Olur

İyi gün dostları her zaman bulunur, ancak kötü gün dostları insanın yanında olduğu zaman hayatın gerçek değerini anlar. 6 Şubat depreminden sonra ve bugün yaşadığımız korku dolu Depremden sonra  dostlukların nasıl can bulduğunu bir kez daha gördük.

Gerçek Dostluk Kötü Günde Belli Olur

Hayat, insana bazen hiç beklemediği dersler verir. Doğal afetler, acılar, kayıplar bir yandan bizi sınarken, bir yandan da kimlerin gerçekten yanımızda olduğunu gösterir. 6 Şubat’ta yaşadığımız asrın depreminde  ve bugün yaşadığımız ve oldukça bizleri korkutan Deprem sonrasında  dostluklarımızın ne kadar değerli olduğunu da öğretti. O zorlu anlarda, ilk telefonları eden dostlarım oldu; işte gerçek dostluk böyle anlarda belli oluyor.

Depremin hemen ardından telefonum çalmaya başladı. Daha biz ne yapacağımızı bile bilmeden, telaş içinde çocuklarımızın, sevdiklerimizin güvende olup olmadığını anlamaya çalışırken, birbiri ardına gelen telefonlarla şaşkınlıkla karışık bir mutluluk yaşadım. Sakarya’dan Murat Uygun, Adana’dan Kurtul Çakın, Basri Baş, Çihan Çınarlı, Teyfik Dinçkalmış; Antalya’dan Mehmet Kesim.Mersin’de Şevket Çoşkun .. Hepsi ard arda beni aradı, halimi hatırımı sordu. Bu isimler, sadece birer arkadaş değil, gerçek anlamda kötü gün dostları. O zor anlarda, yardımlarını esirgemeyen, Sakarya’dan, Antalya’dan, Adana’dan giyecek ve gıda gönderen bu can dostlarımın varlığı, bana tarifsiz bir gurur verdi.

Daha depremden 5 dakika geçmişti ki bu dostlarımın telefonları gelmeye başladı. O an şunu fark ettim; yıllarca dostluk üzerine inşa ettiğimiz bu bağlar, böylesine zor günlerde ne kadar kıymetliymiş. Sakarya’dan Murat Uygun, Adana’dan yıllarca Sabah Gazetesi Temsilciliğimizi yapan değerli abimiz Kurtar Çakın’ın oğlu Kurtul Çakın, Basri Baş, Cihan Çınarlı, Teyfik Dinçkalmış, Antalya’dan Mehmet Kesim, Şevket Keskin  gazeteci can dostlarım….. Ne mutlu ki böyle dostlara sahibim.

Bu isimler arasında sadece gazeteci dostlarım değil, hayatım boyunca tanıdığım ve hep değer verdiğim insanlar da vardı. Mesela İngiltere’de doktora yapan, bir zamanlar Yazıhan ilçemizin süper kaymakamı olan ve Antalya Vali Yardımcılığı görevindeyken yurt dışına doktorasını yapmak için giden Valimiz Güher Sinem Büyüknalçaçı… Ankara’dan can ablamız Güzin Koçak, Türk Ocağı Başkanı Nadir Günata, ESOB Başkan Yardımcısı Orhan Özbek başkanımız. Samsun’dan değerli ablam Hava Rendeci ve eşi Rafet Rendeci, İzmir’den Hilal Karakuzu muhtarım, Antalya Sosyal Hizmetler İl Müdürü Sayın Galip Sökmen, Mersin’den Hayat Yılmaz.Samsun’dan  Ebru Güney  ablamız… Hepsi, o zor anlarda beni arayıp yanımda olduklarını hissettirdiler.

Bu yazdıklarım, ilk yarım saat içinde arayan gönül dostlarıydı. Tabii ki mesaj atanlar, sosyal medyadan yazanlar, geçmiş olsun dileyenler de oldu. Ancak o anlarda, maalesef hepsine tek tek cevap veremedik; çünkü aklımız hep çocuklarımızdaydı. Onların güvende olup olmadığını anlamaya çalışırken, kendimize bile zor geldik.

Allah, bir daha bu ülkeye ve milletimize böyle felaketler yaşatmasın. Ama şunu da biliyoruz ki zor günlerde gerçek dostluk kendini gösterir. İyi gün dostları her zaman bulunur, ama kötü gün dostları, işte böyle zamanlarda belli olur. Allah hepinizden binlerce kez razı olsun. İyi ki varsınız, iyi ki sizin dostunuzum. Hayat, dostlarla birlikte güzel. Ne mutlu ki böylesine güçlü dostluklara sahibim.

Bu köşe yazısı, yalnızca bir teşekkür değil; aynı zamanda dostluğun, dayanışmanın ve insan olmanın ne kadar değerli olduğunu vurgulayan bir yazıdır. Çünkü hayat, paylaştıkça güzelleşir. Allah hepimizin kötü gün dostlarını daim etsin. Herkese Selam ve Saygılarımı sunuyorum.. REMZİ HAYTA YAZDI

:Not: Kusura bakmayın yazıda kelime hataları olmuş olabilir ama ben ilk duygularımı dile getirmek istedim:

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL