Gazetecilik mesleği toplumların kaderini etkileyecek kadar kıymetli olmasına rağmen maalesef ülkemizde her önüne gelen kendisini gazeteci olarak görebiliyor. Her mesleği yapabilmek için belirli eğitimlerden veya süreçlerden geçmen gerekirken hiç alakası olmayan bir kişi bir günde ben gazeteciyim diyebiliyor hal böyle olunca da meslek her geçen gün değerini ve saygınlığını kaybediyor.
Üç kuruş para verip internet haber sitesini kurduran kişi çıkıp bu şehrin belediye başkanına, mülki amirlerine veya kurum müdürlerine etmediği hakaret kalmıyor. Binlerce kişinin oyunu alarak seçilmiş belediye başkanına ismiyle hitap ederek sözde bu kişiyi aşağıladığını düşünüyor oysa hakaret ettiği kişi bizzat milletin ta kendisi çünkü bu şehrin belediye başkanını hem de ezici bir oyla bu millet seçti, siz milletin seçtiği isme sokak ağzıyla hitap edip kavgada söylenmeyecek hakaretleri sözde gazetecilik kimliği altında dile getiriyorsunuz. Bu ne saygısızlık. Elinde kalem var diye her cümleyi kullanamazsınız..
Gazetecilik mesleğinin temelinde eleştiri vardır, sorgulama vardır, olaylara farklı açılardan yaklaşmak herkesin gördüğünden farklı görebilmek vardır ancak siz eleştirilerinizi size göre yanlış olanları uygun bir üslupla dile getirmek zorundasınız. Siz Savcı Değilsiniz, Hakim değilsiniz. Bir gazetecinin önce kalemi temiz ve ahlaklı olmalı ancak maalesef basın etik ilkelerini yerle yeksan eden bu tipler hem bu mesleğin itibarının içine ediyor hem de bu şehre çok büyük zarar veriyor.
Bu konuda başta Malatya Gazeteciler Cemiyeti, Malatya Gazeteciler ve Televizyoncular Derneği,. Olmak üzere meslek odalarının da itiraz etmesi, karşı çıkması, bu üslubu kabul etmediklerini, bu mesleğe zarar veren kişilere gerekli cevabı vermeleri gerekiyor. Bu süreçte Vahap Güner’in, Mehmet Aydın’ın sessiz kalmaması oturduklarını koltukların ağır bir sorumluluğu olarak görmek gerekiyor.
Adam çıkıyor oturduğu koltuktan bu şehrin değerlerine, yöneticilerine, makamlarına etmedik hakaret bırakmıyor, saymadığı küfür kalmıyor, içi boş bu şehre hiçbir yararı olmayan aksine altına dinamik koyan yazılarla yıkıp döküyor ancak hiçbir şey olmuyor. Ben bunu kabul etmiyorum ne bu üslubu kabul ediyorum ne de bu tipleri gazeteci olarak kabul ediyorum.
Bu mesleğe yaklaşık 40 yılını veren alaylı bir gazeteci olarak artık yeter diyorum. Bizler bu mesleğin değerini koruyamazsak, saygınlığına sahip çıkmazsak bu durumdan en çok bu şehir etkilenir. Bu şehri tetikçilere, şantajcılara, ahlaksızlara, küfürbazlara bırakmayacağız, bu konuda her kim kafasını kuma gömüyorsa onlarda bu ahlaksızların neden olduğu olumsuzlukların ortağıdır bu da böyle biline… Eleştiri yapın ama edepli yapın. Saygılı yapın. Sizin Göreviniz Kamuoyunun sesi olmak. Şahsi kinini kaleminde kullanamazsın. Son sözün şu “Kendinize karşı saygınız yoksa, bari okuyucularınıza karşı saygınız olsun.”
Mesleğini düzgün yapan, Tüm Meslektaşlarımıza selamlar sunuyorum., REMZİ HAYTA-MALATYA FLAŞ HABER
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)