Yaşam

Emekli Öğretmen Hayriye Çoşkun’un Kaleminden 6 Şubat Depremi

Kelimeler Yetmiyor Hüznümü Anlatmaya… Malatyam,Akçadağım, Doğanşehirim nerde? Ansızın sarsılarak yıkıldı mı evlerin? Bir enkaza dönüştü ümit ve hayallerim. Nice canlar yok oldu, yetimdir bebelerim   Dışarısı çok soğuk,her taraf bembeyaz..

Emekli Öğretmen Hayriye Çoşkun’un Kaleminden 6 Şubat Depremi

Kelimeler Yetmiyor Hüznümü Anlatmaya…

Malatyam,Akçadağım, Doğanşehirim nerde?

Ansızın sarsılarak yıkıldı mı evlerin?

Bir enkaza dönüştü ümit ve hayallerim.

Nice canlar yok oldu, yetimdir bebelerim

 

Dışarısı çok soğuk,her taraf bembeyaz kar

Diyorum ki ‘Ey toprak! Üşüyorum beni  sar.’

Ayaklar yalınayak üstlerde pijamalar

Sokaklar insan dolu gözlerde hep korku var

 

Bir anne sarmış bebeğini sımsıkı

Gözlerde hep endişe, yüreklerde bir sızı

Dudaklar titreşiyor anlatamaz halini

Bırakmış çıkmış evden malını servetini

 

Ambulansların o keskin ve acılı tiz sesi

Yer altında kalmışlar alamıyor nefesi

Malatya yaşamamış böyle bir felaketi

Sadece kulaklarda duyulan ezan sesi

 

Bir tarafta toplanan çalı çırpı yakılmış

Küçük büyük, yaşlı genç bu ateşe sokulmuş

Gözler hayret ve korku; endişeyle açılmış

Yıkılan evlerine umutsuzca bakılmış

 

Ellerinde telefon herkes yakının arar

Sorular endişeli, cevaplarda korku var

İnsanlar koşuşuyor her yanda bir telaş var

Sığılmaz sokaklara caddeler insana dar

 

Evlere giremedik, korku bizleri sardı

İliklere işleyen müthiş bir soğuk vardı

İnsanlar sığınacak güvenli yer aradı

Evler enkaza dönmüş, toz ve dumanda kaldı

 

İşittik ki çok insan enkaz altında kalmış

Bir anne ölmüş ama yavrucağını sarmış

Enkaz başında insan hep Allaha yalvarmış

Bir ses duyarım diye susmuş öylece kalmış

 

Çırmıktım yeşil değil kefenini giyinmiş

Gündüzbey’in suları kurumuş coşkun değil

Akçadağ’da Başpınar bir harabeye dönmüş

Doğanşehir’im gitmiş o eski şehir değil

 

Bostanbaşı, Yüzakı, Çiftlik Caddesi  nerede?

Fuzuli yerinde yok, Emeksizim ise öksüz!

Temellim, Sıtmapınarım, Özalperim yıkılmış

Kerneğim ağıt yakar ‘İnsanlarım nerede?!’

 

Caddeler tamamen boş sokaklarım virane

İnsanları hep şaşkın, olmuş deli divane

Enkaz başında kalmış elleri  çenesinde

Benim sır arkadaşım, yatağım eşyam nerede

Ağıtlar yükseliyor her enkazın başında

Cenazeler dizilmiş, yirmi otuz yaşında

Bir umutla bekliyor çıkar mı yavrum diye

Anne baba çaresiz bekler enkaz başında

 

Bakırcılar çarşısı ne de güzel olmuştu

Dükkanları dizilmiş, raflar eşya dolmuştu

Şimdi suskun ve sessiz gelmiyor çekiç sesi

Dükkanları kapanmış gelmez hiç müşterisi

 

Rabbimden dilerim ki bu ayrılık tez bitsin

Güzelim Malatya’da yine bülbüller ötsün

Kayısılar olgunlaşsın sararıp yere düşsün

Soğuk fırtına dinip ümit rüzgarı essin

 

Emekli Sınıf Öğretmeni Hayriye Coşkun

 

26 Şubat-15 Nisan, 2023

YORUMLAR (1)

  1. Zuhal Karaman diyorki:

    Canım öğretmenim.Ne de güzel yazmışsınız.Anneme okudum gözyaşlarıyla dinledi.Hislerimiz ancak bu kadar güzel ifade edilebilirdi.

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL