“Sevdiğimi asla sıkıntıya sokmam, kazandığımı paylaşırım; ama bir damla gözyaşı, dünyamı altüst eder.”
Ben Remzi Hayta. 8 kardeşli, mütevazı bir ailenin evladıyım. Babam demiryollarında işçiydi, annem ev hanımı. Biz bir tava pilava 10 kaşık sallayarak büyüdük. Yokluğu da gördüm, şükürler olsun varlığı da… Ama bu hayat bana bir şey öğretti: İnsanlık olmadan, hiçbir şeyin anlamı yok.
Okuyamadım belki ama asla cahil kalmadım. 16 yaşında gazete dağıtımında çalışmaya başladım. O gazeteleri ilk okuyan hep ben oldum. Kendimi okuyarak, yazarak geliştirdim. Şimdi 44 yılı geride bıraktım. Gazetecilik benim mesleğim değil, benim hayatım. Bir haber çok okunursa o gün mutlu olurum, çünkü o haber benim emeğimdir, benim alın terimdir. Para değil, haber benim ekmeğimdir.
DÜRÜSTLÜK VE GÜVEN BENİM HAYAT FELSEFEMDİR
Ben kolay kolay kimseyi uyarmam, ama uyarırsam bilin ki o kişiyi dost olarak görmüş, değer vermişimdir. Yalan söylemem, kimsenin ekmeğiyle oynamam. Ama biri benim ekmeğimle oynarsa, gözüm hiçbir şeyi görmez. İftira atan, ekmeğimle oynayan benden uzak dursun. Onları Allah’a havale ederim. Çünkü ben alnım açık, yüzüm pak bir gazeteciyim. Kazandığım her kuruş helaldir, kimseye diyet borcum yok, kimseye gebe değilim.
“DUYGUSALLIĞIM GÜCÜMDEN GELİR”
Ben Balık burcuyum, duygusal biriyim. Sevdiğim insanları korumak ve onlara değer vermek benim için bir yaşam biçimi. Sevdiğim insanı sıkıntıya sokacak en küçük bir yanlışım olmaz, hiçbir talebim de olmaz. Kazanırsam, eşimle dostumla yemeyi, paylaşmayı severim. Beni tanıyanlar bunu çok iyi bilir. Ama sevdiğim bir insandan zarar görürsem, işte o zaman toparlanmam günlerimi alır. Duygusallığım bazen bir zayıflık gibi görülse de aslında benim en büyük gücüm, insanlara olan sevgimden ve bağlılığımdan gelir.
DOST KAZANDIM, PARA DEĞİL
Ben bu hayatta paradan çok dost kazandım. Şükürler olsun, kazanmayı bildim. 6 Şubat depreminde bunu çok daha iyi anladım. Malatya’da Allah’ın bir kulundan yardım görmedim, ama dışarıdaki dostlarım bana destek oldu. Allah onların eksikliğini göstermesin. O yüzden benim için önemli olan, insan kalabilmek ve vefayı unutmamaktır.
MESLEK BENİM HAYATIM
44 yıldır gazeteciyim. Bu süre zarfında 21 vali, 20 emniyet müdürü ile çalıştım. Hepsiyle dost kaldık, Malatya’dan gittikten sonra da bu dostluk devam etti. Gazeteci kimseye muhtaç olmadan ayakta durmalı. Eğer bir gazeteci çok para kazanıyorsa, altında mutlaka çapanoğlu vardır. Benim için gazetecilik bir aşk, bir yaşam biçimidir.
BEN ÖNCE İNSANIM
Ben önce insanım, sonra Müslüman sonra Gazeteci. İnsan olmadan Müslüman olunmaz. El namaz kılıyormuş ya da kılmıyormuş, beni ilgilendirmez; o onun meselesidir. Benim meselem insan kalabilmek. Vatanıma, bayrağıma, ülkeme bağlıyım. Allah’a şükürler olsun, ailemle ve çocuklarımla gurur duyuyorum. Onların eksikliğini Allah göstermesin.
SEVİLDİĞİM YERDE OLMAK İSTERİM
Ben sevildiğim yerde olmak isterim. Sevmediğim, değer görmediğim yerde durmam. İnsan sevdiklerine kıymet vermeli, onları yüceltmeli. Ben sevdiğim insanı Kaf Dağı’na çıkartmasını bilirim. Ama sevilmediğimi hissettiğim an, o yerden hemen uzaklaşırım.
İşte benim hayatım böyle. Alnım açık, yüzüm pak. Bu meslek bana çok şey öğretti; en önemlisi de insan olmanın değerini… Rabbime şükrediyorum, iyi ki bu yoldan gitmişim.
Saygılarımla,
REMZİ HAYTA – GAZETECİ
gazete Dağıtımda çalıştığım dönem (GAMEDA ) ( HÜR DAĞITIM)
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)