29 Ekim 1923’ten 29 Ekim 2024’e öz değerimiz Cumhuriyetimiz için 41 kere değil 101 kere maşallah diyoruz. Rabbimize hamdolsun. Cumhuriyetimizin 101. yılını Milletçe huzur ve güven içinde andık, hepimize kutlu olsun.
Konya merkezli Ahde Vefa Turan Birliği Derneği Başkanı Harun Meral ve Etkin Düşünce Akademisi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kıymaz 30 Ekim 2024 tarihinde Şair ve yazar Cafer Türksever’in sunumunda Ankara’da “Cumhuriyet ve Değerlerimiz” konulu bir toplantı düzenlediler. Bana da konferans sonuç değerlendirmesi görevini verdiler. Bu vesile ile anlamlı organizasyona emek veren herkese hassaten teşekkür ediyorum.
1800’ler başı Osmanlı’dan Cumhuriyete konferans konuşmasını Em. Kurmay Albay Dr. Fikret Bayır yaptılar. Bugün süt gibi içtiğimiz Cumhuriyetin hasıl sürecindeki akla her türlü zorlukların, imkansız başarıların konu açılımları ayrı bir konferans konusu olacak özet bir sunum yaptılar. Kısaca Cumhuriyet ve Değerlerimizle ilgili çok güzel bir akşam icra ettik.
Konferans değerlendirmemde gerek STK ve gerekse bürokrasideki yılara dayanan bir gözlemci olarak aşağıdaki ifadelere yer verdim.
Cumhuriyetin kurucu iradesi o günün Anadolu’sunda bulabildiği halkları bir araya getirip ondan bir halk yapmış, adına vatandaş demiş, adına Türk Milleti demiş ve sonra da bu Vatana, bu Devlete, Bu Bayrağa benim diyenlere Ne Mutlu Türküm diyebilirsin diye çok üstün ve anlamlı bir paye vermiş. Bunu kim vermiş Cumhuriyet vermiş.
Okulları ziyaretimde öğrencilerden yanında nüfus cüzdanı olan var mı diye soruyorum. Çıkarılan bir nüfus cüzdanını öğrencilere anlatmalarını istiyorum, sorular soruyorum. Sonunda nüfus cüzdanımız olmazsa; annem babamın eşi değil, tapu alamadığımızdan oturduğumuz ev bizim değil, yurt dışına pasaport alamadığımızdan çıkamıyoruz, bankada işlem yapamıyoruz, nihayet uluslararası bir insan olamıyoruz. Demek Nüfus Cüzdanı bizim insan olma kimliğimiz. Biz tüm bunlara Türkiye Cumhuriyeti Devletinin verdiği Nüfus Cüzdanı ile sahip oluyoruz. Türkiye’de nüfus cüzdanım yok diyen var mı?
Türkiye’de konut pahalı neden çünkü konut arsası pahalı, sadece çevremizdeki savaşların sebebi arsa içindir, toprak içindir, demek en pahalı arsa Vatan arsasıdır, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin 783 bin metrelik Anadolu Coğrafyasıdır.
Siyasiler çok basit tabirle konuşmalarına güç ve zenginlik katmak için, lafı uzatmak için ellerinden gelse Türkiye’deki 36 etnik grubu sayıyorlar, hafızalara bilerek bilmeyerek ayrışma, tefrika ekiyorlar, fitne çıkaran dilleriniz kurusun! Cumhuriyet bunların hepsini birleştirmiş milli ve manevi potada cemetmiş, milliyetimiz bir vücuttur demiş. Hep birlikte denilmesi gereken yaşasın ittifak, yaşasın dirlik, yaşasın birliğimiz, kahrolsun ihtilaf, kahrolsun fitne çıkaranlar.
Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli ayrışma değil; kaynaşmayı, aklı, bilimi ve insanı esas alır. Eşit Vatandaşlığı esas alır. Farklı sıfatları kültürel zenginlik olarak görür. İsmini cumhurdan, halktan alan Cumhuriyet idaresi ahlaklı, namuslu, ilkeli, liyakatli, ehil yöneticilerin ellerinde Cumhuriyet fazilet olur, bir dünya cenneti olmaya aday olur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti; Milattan Önceden günümüze yaklaşık 120 Türk Devletinin liderlik ve yönetim tecrübesinin üzerine kurulmuş bir abidedir. Cumhuriyetimizin 201. kuruluş yılını, bu Anadolu coğrafyasında kıyamete kadar baki kalmasının şifreleri Mehmet Akif Ersoy’un kalbi nağmesi İstiklal Marşımızda ve Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde ana hatları ile verilmiştir.
Büyük Önderin “Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile, atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.” Bir medeniyeti çökerten yeistir, ümitsizliktir, ümit var olunuz; “Milletin istiklal ve istikbalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”
Dikkat edelim Türkiye nüfusundaki oynamalar, gettolar, Avrupa Birliğinin göçmenlere, sığınmacılara, LGBT gibi muzır vb. gruplara şu veya bu ad altında yaptığı fonlamaların hedefi bu Milletin azim ve kararlılığını bozmak olmasın. Bu konuda ciddi uyarılar vardır.
Mütefekkir Ahmet Arvasi; “Ben, İslâm iman ve ahlâkına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, büyük Türk milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece İslâm’ı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim. İnanıyorum ki hem Türk hem Müslüman olmak hem de muasır dünyaya öncülük etmek mümkündür.”
Mütefekkir Ziya Gökalp; “Türklerle Kürtler bin senelik müşterek din, müşterek tarih, müşterek bir coğrafya neticesi hem maddi hem manevi bir surette birleşmişlerdir. Bugün ise müşterek düşmanlar, müşterek tehlikeler karşısında bulunuyorlar. Bu tehlikelerden ancak müşterek bir azim ile kurtulabilirler. O halde büyük bir kanaatle diyebiliriz ki bu iki milletin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dinî hem siyasi bir fariziyedir. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir, Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.”
Prof. Dr. Aziz Sancar (20 Nisan 2018); “Nobel ödülü aldığımda sadece kendimi değil, sadece Türkiye Cumhuriyeti’ni değil, bütün Türk dünyasını temsil ettiğimi biliyordum. Bunun için büyük bir gurur duydum.” ifadesini kullanıyor.
Bediüzzaman Said Nursi Mektubat isimli eserinde; Maide Suresi’nin 54. Ayetini tefsir ederken “Allah öyle bir topluluk getirecektir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı sever. Onlar müminlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı izzet sahibidirler ve Allah yolunda cihat ederler.” Bu ayete masadak olan, mazhar olan bin yıldır İslam’a bayraktarlık yapan Millet Türk Milletidir, diyor.
İstiklal Marşımızı daha gür, daha coşkulu, daha kelime kelime sindirerek okuyalım ki Cumhuriyetimizin, demokrasimizin hür ve bağımsız 201. yılını da kutlayalım inşallah.
Nurettin KONAKLI (*)
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)