Çorum’da Zamanın İzinde Bir Gün: Lezzet, Tarih ve Şehir Efsaneleriyle Dolu Bir Keşif - Malatya Flaş Haber
Köşe Yazısı

Çorum’da Zamanın İzinde Bir Gün: Lezzet, Tarih ve Şehir Efsaneleriyle Dolu Bir Keşif

Veli Paşa Hanı’nda meşhur “Çorum Beşlisi”nin tadına varmak, Saat Kulesi’nin gölgesinde Çorum’un unutulmaz hikayelerine yolculuk yapmak… Bu şehir, her köşesinde anlatacak bir şey buluyor.

Çorum’da Zamanın İzinde Bir Gün: Lezzet, Tarih ve Şehir Efsaneleriyle Dolu Bir Keşif

Büyük bir merak ve heyecanla geldiğim Çorum, Anadolu’nun kadim şehirlerinden biri olarak, taşıdığı kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle beni büyüledi. Şehir turuma başlamadan önce, her köşesinde ayrı bir tarih saklayan bu diyarda neyle karşılaşacağımı tahmin edebiliyordum ama doğrusu, gördüklerim beklentilerimin çok ötesindeydi. Sayın Valimiz Ali Çalgan’la görüşmeden önce, şehri gezip halkın dilinde, rivayetlerle bezenmiş hikâyelerini dinlemek istedim. Çünkü bir şehri tanımanın en güzel yolu, sokaklarını gezip halkın anlattıklarına kulak vermekten geçer.

İlk durağım, Çorum’un simgesi hâline gelmiş Saat Kulesi oldu. Sultan Abdülhamid Han döneminde inşa edilen bu kule, halk arasında “Çan Saati” olarak bilinir. Saat Kulesi’nin yıllara meydan okuyan görünümü, zamana direnen bir yapının neler anlatabileceğini düşünmeme sebep oldu. Kadranlarının yenilenmesiyle birlikte, sanki eskisinden daha ihtişamlı bir hale gelmiş. Burada duyduğum ilk rivayet ise, meşhur “Senin yaptığını Çorumlu bile yapmaz” sözü oldu. Bu söz, yıllardır çeşitli olayları mizahi bir dille anlatmak için kullanılır, hatta Çorumlu dostlarımız bile gülerek bahseder bu deyimden. Rivayete göre, eski bir dönemde bir Çorumlu’nun vergi memurlarını kandırmak için babası yerine koyunu yatağa yatırması bu sözün doğmasına neden olmuş. Tabii ki bu olay yıllar içinde bir gülmece halini almış ve halk arasında latifeli bir dille anlatılmaya devam ediyor.

Saat Kulesi’nden sonra, Çepni Mahallesi’nde bulunan ve yıllara meydan okuyan Veli Paşa Hanı’na geçtim. 1867 yılında Yozgat Beylerinden Veli Paşa tarafından yaptırılan bu han, aradan geçen yıllara rağmen dimdik ayakta. Hanın mistik havası, beni sanki başka bir döneme götürdü. Ancak burayı asıl unutulmaz kılan, Çorum Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde, bu tarihi yapının içinde tattığım “Çorum Beşlisi” oldu. Düğün çorbası, yahni, pilav, su böreği ve baklavanın kendine özgü lezzetleri, bu tarihi mekânla birleşince apayrı bir tat aldı. Çorum halkının misafirperverliğini ve lezzet anlayışını en iyi bu yemeklerde hissettim.

Tabii, Çorum’un dünyaca ünlü leblebisini es geçmek olmazdı. Üç asırdır bu topraklarda üretilen ve adı Çorum’la özdeşleşmiş leblebi, şehirle bütünleşmiş bir simge. Leblebinin hikayesi, tam da bu toprağın sıcaklığını ve emek dolu geçmişini yansıtıyor. Kim bilir, belki bu lezzet, şehrin misafirperverliğinin de bir göstergesi…Çorum demek leblebi demek, leblebi Demek Çorum Demek..

Bir sonraki durağım, “dünyanın en dar sokağı” olarak tanınan Tarihi Dikiciler Arastası oldu. Burada bir yan yana iki kişi zor yürüyor! 1.5 metre genişliğinde, 30 metre uzunluğundaki bu sokakta eskiye dair pek çok iz bulmak mümkün. Tahta kaplamalı dükkânlar, içeriye girdiğiniz anda geçmişe bir yolculuk yaptığınızı hissettiriyor. Çorumlu esnafla sohbet ettiğimde, arastanın eskiden zanaatkârların buluşma noktası olduğunu öğrendim. Zamanla ticaretin kalbi başka yerlere kaymış olsa da, Dikiciler Arastası hâlâ nostaljik havasını koruyor.

Çorum’un sokaklarında dolaşırken tarih kokusunu iliklerime kadar hissettim. Anadolu’nun bu güzel köşesi, taşıdığı değerlerle sadece kendine değil, tüm insanlığa ait bir miras olduğunu kanıtlıyor. Çorum’da geçirdiğim kısa zaman bile bana, bu toprakların köklerinin ne kadar derinlerde olduğunu gösterdi. Sayın Valimizle yapacağım görüşme, eminim ki bu eşsiz kenti daha yakından tanımamı sağlayacak.

Gönlümde hoş bir iz bırakan şehir turunun sonunda, bu güzel şehri daha yakından tanıdığım için mutluluk duydum. Şimdi sıra, hemşehrimiz Vali Bey’e bu topraklara getireceği enerjisi ve çalışkanlığı için gururla göreceğimize inanıyorum. Ve …. Eminim, Vali Ali Çalgan  Bey’in şehre katacağı çok şey var..

Her yönüyle bambaşka bir şehir olan Çorum, tarihî yapıları, lezzetleri, rivayetleri ve sıcak insanlarıyla her ziyaretçisine ayrı bir hikâye anlatıyor. Buraya gelip de Çorum’a dair bir şeyler öğrenmemek mümkün değil. Her anı tarih kokan bu şehri görmek, yaşamak ve her adımda bir hikâyeye tanıklık etmek isteyen herkese Çorum’u mutlaka ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum,REMZİ HAYTA- MALATYA FLAŞ HABER

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL