Gazeteci Remzi Hayta’nın kaleminden…
Geçtiğimiz gün değerli meslektaşım Kayhan İnceoğlu ile birlikte, Malatya’nın son dönemdeki kaderini değiştiren, gecesini gündüzüne katan, makamdan çok sahada olan, cesur bir devlet adamı olan Valimiz Sayın Seddar Yavuz’u makamında ziyaret ettik.
Gözlemlediklerim, duyduklarım ve içten bir sohbetin satır aralarına sinen güçlü analizlerle o görüşmeden çıktığımda içimde tek bir his vardı: Bu şehir yeniden doğuyor. Ve bu doğuşun ardında, sadece bürokratik bir irade değil, yürekten gelen bir aidiyet duygusu var.
Depremin üzerinden zaman geçti ama acılar hâlâ taze. Yıkılan sadece binalar değil, insanların umutları, hayatları, anılarıydı. İşte böylesi bir yıkımın ortasında göreve başlayan Seddar Yavuz, sadece bir vali değil, adeta bir şehir doktoru gibi çalışıyor. Teşhis koyuyor, reçete yazıyor ve tedavi ediyor. Dahası, bu süreci sadece kâğıt üzerinden değil, bizzat tozun toprağın içinde, iş makinelerinin sesleri arasında yönetiyor.
Sayın Valimizle yaptığımız samimi sohbetin en çarpıcı noktası, onun şehirle kurduğu gönül bağında saklıydı. “Remzi Bey, size bir araç tahsis edeyim, yapılan inşaatları gezin. Bir ayda ancak tamamlarsınız,” dediğinde abarttığını düşündüm. Ama sahadaki tabloyu görünce ne kadar haklı olduğunu anladım. Sadece şehir merkezinde değil, Yıldıztepe’de, İkizce’de, Çamurlu’da, Beylerderesi’nde, Hacova yazısına kadar ve daha birçok noktada hummalı bir çalışma var. Malatya adeta dev bir şantiyeye dönmüş durumda. Ve bu tabloyu görmek istemeyenlere, sadece eleştirmekle yetinenlere tek bir cümlem var: Gözünüzü açın!
Yolların tozlu, sokakların çamurlu, oluşundan şikayet edenlere Sayın Valimiz şöyle sesleniyor: “İnşaat alanı mesire yeri değildir. Yağmur yağar, toprak akar, elbette çamur olur. Ama insanlar çalışıyor, mücadele ediyor, evlerine kavuşmak için sabırsızlanıyor.” Bu sözlerin altına kalın harflerle imzamı atarım. Çünkü devlet, Malatya’da sadece bina dikmiyor; bir şehir inşa ediyor, bir ruhu yeniden diriltiyor.Oysa Belediye elemanları sık sık caddeleri yıkıyor süpürüyor temizliyor ama tahammülsüzlük had safhada…yapılanı görmek değil orada bir eleştiri bulmak amaç.çünkü niyet kötü…
Bir Şehir Değil, Baştan Aşağı Bir Hayat İnşa Ediliyor
Malatya’nın bugün geldiği noktayı yalnızca şehir merkezine bakarak anlamaya çalışmak, bir kitabın sadece kapağına bakarak içeriğini yorumlamaya çalışmak gibidir. Oysa gerçek bambaşka… Sayın Vali’nin de ifade ettiği gibi, Malatya sadece şehir merkezinde değil; Yıldıztepe’de, İkizce’de, Çamurlu’da, Beylerderesi’nde, Hacova yazısını kadar,, Saray Mahallesi’nde, Vilayet arkasında, İnönü Caddesi’nde, Battalgazi’de, Yeşilyurt’ta, Pötürge’de, Doğanşehir’de, Akçadağ’da, Hekimhan’da, Doğanyol’da, Kuluncak’ta, Erkenek’te ve daha nice noktada adeta dev bir şantiyeye dönmüş durumda.ama insanlar soykan parkının meydanı görüyor yok ya devlet bir şey yapmıyor ama esrafına bakıyor oraları görüyor ama görmek istemiyor..sorun burada…zihniyet …eleştirmek karakterlerinde olmuş bazı kişilerin…iyiyi görmüyor veya görmek istemiyor..
Sayın Yavuz’un bir başka önemli vurgusu da altyapı konusundaydı. “Sadece konut değil, altyapı da yapıyor. Su, kanalizasyon, doğalgaz, yol, kaldırım, park, okul, cami… Hepsi yeniden yapılıyor.çünkü burada yaşam olacak.yaşam olacak yerlere öncelikle bu hizmetlerin gitmesi lazım.bunlar olmazsa yaşam olur mu ?. Önceliğimiz eğitim ve sağlık. Çünkü çocuklarımız sağlam okullarda eğitim alsın, vatandaşımız güvenle sağlık evlerine gidebilsin istiyoruz,” diyerek sosyal devletin tüm gereklerini yerine getirdiklerini açıkça ifade etti.
En çok birlikteliğe ihtiyacımız olan beraberlik
Sadece resmi kurumlarla değil, siyaset kurumuyla da tam bir uyum içinde çalışıyor. “Malatya’nın çok önemli konularında Sayın Valimiz Tüm siyasi Parti il başkanları ile aynı masa etrafında oturuyor.. Önemli olan Malatya’nın yararı. Çatlak ses çıkmasının önüne geçmek, algıları yok etmek., tek ses, tek yürek olmamız gerektiği için,” . Yıllardır Malatya’da bu kadar kapsayıcı, bu kadar bütünleştirici bir kamu yöneticisi görmemiştik. Siyasi görüşü, mevkisi, makamı ne olursa olsun herkesin aynı masada buluşabildiği bir anlayışı Sayın Yavuz bu şehre kazandırdı. Bu, bir başarı değil; bu, bir devrimdir.
Sayın Valimiz bir hedef daha koyuyor önümüze: “Malatya’yı öyle bir şehir yapacağız ki çevre illerden insanlar gelsin, burada yemek yesin, gezsin, gıpta etsin. Biz arkamızdan sadece ‘Allah razı olsun, güzel şehir inşa ettiler’ cümlesini duymak istiyoruz.” İşte gönül koymuş bir yöneticinin asli hedefi budur. Teşekkür değil, dua bekliyor. Alkış değil, memnuniyet istiyor. Ve bunu gece gündüz çalışarak hak ediyor.
Bir şehir inşa etmek kolay değil. Hele yıkılmış bir şehirden, kimliğini kaybetmiş bir ruhtan yeniden hayat üretmek hiç kolay değil. Ama Malatya’da bu başarıldı. Eskiden yalnızlaşmış, kendi kabuğuna çekilmiş bir şehirken şimdi dört bir yanı şantiyeye dönüşmüş bir Malatya var. İnönü Üniversitesi’nden başlayıp Çavuşoğlu Mahallesi’ne kadar uzanan dev bir dönüşüm var. Bu tabloyu göremeyenlere, hâlâ “Ne yapılıyor ki?” diyenlere şunu sormak isterim: Siz nankörlükte mi yarışıyorsunuz?
Bir vali düşünün… Gecesini gündüzüne katmış, ilk üç ayda makamda yarım gün, sahada ise gece yarılarına kadar çalışan bir yönetici. Masaya gerektiğinde yumruğunu vuran, ama bir çocuğun başını okşarken şefkatiyle devleti hissettiren bir Vali…. Böyle bir profil, bir şehir için ne büyük şanstır!
Sayın Valimiz Seddar Yavuz’a ne kadar teşekkür etsek azdır. Malatya’ya sahiplendi. Gününü Makam odasında geçirmedi .Kar da kışta eksi 15 derece soğukta.. Malatya’nın sesi oldu, sözü oldu, umudu oldu. Malatya’yı sahiplenmek, sadece toprağına değil, acısına da ortak olmakla olur. O bunu yaptı. Ve biz gazeteciler olarak da yapılanı yazmakla mükellefiz. Gördüğümüzü, yaşadığımızı, duyduğumuzu anlatmak, halkla paylaşmak boynumuzun borcu.
Bugün Malatya, topyekûn bir dirilişin içinde. Elbette eksikler var, elbette şikayetler olacak. Ama kim ne derse desin, bu şehir ayağa kalkıyor. Çünkü başında kararlı, vizyoner, çalışkan ve cesur bir vali var. Bu bir şehir hikâyesi değil; bu, devlet aklıyla yeniden yazılan bir diriliş destanıdır.
Kalemim yettiğince, gördüklerim ölçüsünde yazdım. Malatya’nın bu değişimini kıskanacak çok kişi olacak. Ama biz biliyoruz ki, bu kıskanılacak tabloyu sağlayan en büyük isim Sayın Valimiz Seddar Yavuz’dur. Kendisine şahsım ve Malatya halkı adına şükranlarımı sunuyorum.
Malatya’nın geleceği parlak… Yeter ki bu inanç, bu birlik, bu kararlılık bozulmasın..REMZİ HAYTA-MALATYA FLAŞ HABER
Valimiz oldukça çalışkan. Cerrah gibi de. Nereye dokunup, neşter atacağını biliyor. Bir de siyasetin yerel aktörleri yolunu tıkamasa, kimbilir neler yapacak,neler? Başarılar dilerim.