Doktor terimlerinin çok nadir kullanıldığı dönemlerde, Mütehassıs kelimesini çok görmüş çok duymuşsunuzdur. Özellikle ben yaştaki okurlarım… Mütehassıs, anlam itibariyle, uzmanlık anlamına gelir. Göz, Mütehassısı, Kulak Borun Boğaz Mütehassısı vb.gibi.. İşte, Prof. Dr Ahmet..
Doktor terimlerinin çok nadir kullanıldığı dönemlerde, Mütehassıs kelimesini çok görmüş çok duymuşsunuzdur. Özellikle ben yaştaki okurlarım…
Mütehassıs, anlam itibariyle, uzmanlık anlamına gelir.
Göz, Mütehassısı, Kulak Borun Boğaz Mütehassısı vb.gibi..
İşte, Prof. Dr Ahmet Kızılay da iyi bir Kulak Burun Boğaz Mütehassısı idi. Yani, hastalarının çoğunun memnun olduğu bir doktor idi. Sonrasında Rektörlüğe adım attı.
İyi bir doktor iken, iyi bir Rektör olmaya çalıştı. Ama kendisi de hak verecektir, iyi bir rektör olmak yerine “Sessiz, sedasız ” bir Rektör olmayı tercih etti.
Var ile yok arasında oluşan bir araf koridorunda gitti geldi.
Tam da kendisi için geçtiğimiz ay bir veda yazısı yazacakken, Sayın Cumhurbaşkanımız yeniden kendilerini atadı.
Hayırlı olsun diyelim, diyelim de; dişe dokunur bir çalışmasını da şurada uzun uzadıya yazamadığım için çok üzülüyorum.
Bazı insanlar koltuğu doldurur, bazıları ise koltuğa gömülür.
Sayın Kızılay’ın geçen 4 yıl içerisinde koltuğu doldurduğu ya da koltuğa gömüldüğü kararını ben değil hiç şüphe yok ki kamuoyu verecektir.
Ancak Sayın Rektör’ün 4 yıl içerisinde, yıllarca üniversite lojmanında oturmuşluğun verdiği psikoloji ile Malatya şehir merkezini çok bilmemesi, şehir ile bütünleşmesinde de zaman zaman sıkıntılar yaratmıştır.
Neyse! Sayın Rektörün ikinci dönemi başladı. Biz de hayırlı olsun diyelim.
İlk icraatı ise, yıllarca Bilsam’da omuz omuza çalıştığı ve şu sıralar Ali Babacan’ın kurduğu DEVA Partisi’nin kurucu üyesi olan Prof. Dr. İbrahim Gezer’in daire başkanı olan kardeşini genel sekreter yapmak oldu.
AK Parti ile zaten geçen 4 yıl içerisinde mesafeli duran sayın Kızılay, görünen o ki, DEVA’nın esintisi ile ikinci 4 yılına başlamış oldu.
Zaten Sayın rektörün etrafı da BİLSAM’ın eski kurucularından oluştuğu için, böyle bir atama kendi cenahında pek de memnuniyet yaratıcı bir durum olmuştur!
Geçtiğimiz dört yılda zaten sayın Rektörün BİLSAM’cı olarak algılanması buna karşın, BİLSAM’ı kuran İbrahim Gezer’in önce AK Parti’den siyasi beklenti içerisine girmesi, olmayınca da Sayın Cumhurbaşkanımızı da içerisine alan bir eleştiri yağmuruna tutması sonrası Ali Babacan’a yaklaşarak bir anlamda BİLSAM’ı da siyasi platforma çekmesi, farklı algıların oluşmasına neden oldu.
Yani özetle sayın rektörün ikinci döneminde de sessizlik damgasını vuracağa benziyor. Sanki, sayın Rektörün sesi dışa dönük değil yine içe dönük olacaktır kanaatindeyim.
İyi bir doktor, iyi bir uzman olması belki halkımıza daha fazla hizmet etmesi anlamına gelecekken, bu tür insanların baş edemeyecekleri bir makama gelmesi hem kendilerine hem de camiaya büyük bir haksızlıktır.
Son olarak bazı kulisleri de sizinle paylaşayım;
Sayın Rektör elinde bir listeyle dolaşıyormuş. Ya da eline verilmiş bu listenin(!) bir an önce gereğini yapması bekleniyormuş!
Bu liste kimin tarafından verildi bilinmez. Ancak ilk atama AK Partiyi kızdıracak bir atama olarak değerlendiriliyor. Yine sayın Rektör bazı Daire başkanları ile Fakülte sekreterlerinin yerine elindeki listeyi bir an önce atamak için bir gayret içindeymiş.
Yani özetle, önümüzdeki 4 yıl da değişen çok fazla bir şey olmayacak.
Umarım 4 yıl sonra gerçek Sayın Rektör doktorluk mesleğini icra eder de millete daha fazla faydası dokunur.
Sevgi ve Saygılarımla
Remzi Hayta.
Doğru söze ne denir. Tarikatların, cemaatKerim veya herhangi bir çıkar grubunun boyunduruğundan çıkamayan insanların insanlığa faydası olmaz. 4 yılda sadece silik bir karakter çizdi, koltuğunda kayboldu. İnşallah Cumhurbaşkanımız gereğini yapacaktır.
Yüreğine sağlık, kalemine sağlık. Adam silik karakter. Hiçbir atiklik, mücadele, azim gösterisi yok. Olmuyor. Keşke başkanımız değişim yapsa.