Kurban Bayramı, İslam dünyasında önemli bir dini bayram olmanın ötesinde, toplumsal bir birlikteliği ve dayanışmayı simgeler. Her yıl, milyonlarca Müslüman, sevdiklerini ziyaret etmek, dayanışma içinde olmak ve ibadetlerini yerine getirmek üzere yollara düşer. Ancak son yıllarda, bu kutsal günlerin bazılarının, ne yazık ki, asıl ruhundan uzaklaştığını görüyoruz. Artan tatil anlayışı ve turistik aktiviteler, bayramı bir ziyaret geleneği olmaktan çıkarıp, sıradan bir tatil dönemine dönüştürmüştür.
Bayramın özü, ziyaret ve paylaşım üzerine kuruludur. İslam’ın emrettiği şekilde, müminlerin bir araya gelerek birlik ve beraberlik içinde olmaları, sosyal ilişkilerin güçlenmesi ve ihtiyaç sahiplerine yardım elinin uzanması beklenir. Ancak günümüzde, bu anlamın yerini, otel rezervasyonlarının doluluğu ve tatil köylerinin kalabalığı almış durumda. Bayram günlerinde, tatil yerlerinde yer bulunmazken, cami avluları ve evlerin salonları boş kalmakta; birçok insan, asıl gerekli olan ziyaret geleneğinden uzaklaşmaktadır.
Bayram tatilini sadece dinlenme ve eğlenme fırsatı olarak görenler, asıl mananın dışında kalmış olabilirler. İbadet ve ziyaretlerin yerine geçen bu anlayış, toplumsal değerlerimizin zayıflamasına neden olabilir. Bayramı sadece bir tatil günü olarak değil, aynı zamanda bir fırsat olarak görmeliyiz. Birlikte olmanın, paylaşmanın, sevgi ve saygının yoğun yaşandığı bu günler, manevi anlamda da bizi zenginleştiren bir deneyim sunar.
Özellikle Kurban Bayramı, birlik ve dayanışmanın en yoğun yaşandığı zamanlardan biridir. Kurban kesmek, kurban etini ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak, komşuları ziyaret etmek, akrabalarla hasret gidermek gibi geleneksel adımlar, toplumsal bağların güçlenmesine katkıda bulunur. Bu anlamda, bayramı tatil yerlerinde geçirmek, bu değerlerden uzaklaşmamıza neden olabilir.
İslam’ın öğretileri doğrultusunda, bayramı tatil değil, ziyaret olarak yaşamak gerektiği düşüncesindeyim. Tatil yerlerinde yer bulamamak, camilerde yer bulamamak yerine, sevdiklerimizi, komşularımızı ziyaret ederek, gönül bağlarımızı güçlendirmeliyiz. Bu sayede, bayramın asıl anlamını yaşayabilir ve toplumsal dayanışmayı pekiştirebiliriz.
Sonuç olarak, Kurban Bayramı’nda tatil yerlerini doldurmak yerine, ziyaretlerimizle sevgimizi ve paylaşımımızı artırmalıyız. İbadetlerimizi yerine getirmenin yanı sıra, sevdiklerimizin yanında olmalı, onların gönüllerini almalı ve ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatmalıyız. Ancak bu şekilde, bayramın gerçek manasını yaşayabilir ve bayramımızın mübarek olmasını sağlayabiliriz.
Mübarek Kurban Bayramı’nızı en içten dileklerimle kutlar, sevdiklerinizle birlikte sağlık, huzur ve mutluluk dolu bir bayram geçirmenizi temenni ederim. Selam ve sevgilerimle, REMZİ HAYTA-MALATYA FLAŞ HABER
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)