Atasına  ve Yöresine Saygının Önemi:” İslam’ın Bize Öğrettikleri “….( Remzi Hayta Yazdı )

Saygı, toplumun en temel değerlerinden biridir ve bu değerlerin kaynağı, ata, ana, baba ve yöredir. Büyüklerimiz her zaman bize, ahlaki değerlerin merkezinde saygının yattığını öğretmişlerdir. Eskiden şöyle derlerdi: “Eğer biriyle dost olmak istiyorsan, onun ata, ana ve babasına değer verip vermediğini anlamaya çalış. Eğer değer veriyorsa onunla arkadaş ol, vermiyorsa ondan uzak dur.” Çünkü atasına saygı göstermeyen birinin sana da saygı göstermesi beklenemez.

Günümüzde pek çok değerli insan, arkasında sadece maddi miras bırakmakla kalmadı; asıl mirasları, kendilerinden sonra hayırla anılmak ve dua edilmek istediler. Onlar, bu dünyadan sadece bir çorap bile götüremeyeceklerini bilerek, çocuklarının kendilerini hayırla anmasını ve dua etmesini umdular. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Sadaka-i cariye olarak devam eden bir hayır, ölenden sonra da onun amel defterine yazılır.” Bu sadaka-i cariye, hem mal hem unutulmaz bir eser  veya dua olabilir. Dolayısıyla, bir insanın bu dünyadan ayrılırken bırakacağı en değerli şey, geride bıraktığı hayırlı evlatlarıdır.

Kendi hayatımdan bir örnek vermek isterim. Sekiz ay önce çok özel bir an yaşadım.Akrabam olan Din Görevlisi Akif Özdemir Hocamız, 13 yaşındaki oğlu ile birlikte , Şeyh Ali Kara hazretlerinin yanında bulunan babamın kabrini ziyaret edip ve dua ediyorlar. . Bu anı bana resim olarak gönderdiğinde, babama dualarını ilettiğini gördüm. O an, dünyadaki en mutlu insan oldum. 13 yaşında bir çocuk, babama dua ediyordu. Bu, benim için unutulmaz bir anıydı. Babama kabri başında dua eden genç yeğenimi hayatım boyunca unutmayacağım. Bir insanın en mutlu olacağı şey, atasına dua eden kişileri baş tacı yapmak, onları unutmamaktır. Dünya malı gelip geçicidir, baki olan geride bırakılan hoş bir seda ve duadır. Bunu biliyoruz ama bazen unutur gibi yapıyoruz. Gerçekten anladığımızda ise genellikle bir cenazede ya da mezarlıkta oluruz; oradan çıktıktan sonra ise unutulma ihtimali yüksektir.

Analarımız ve babalarımız bizden mal ve mülk değil, sadece dua bekliyorlar. Biz onların emekleri sayesinde var olduk ve onların maddi/manevi mirası ile geçim sağlıyoruz. Bu nedenle, nankörlük etmek yerine onlara her zaman saygı göstermeliyiz. Unutmayalım ki, ana ve babanın hakkı onların yaşamlarının ardından da devam eder. Bu yüzden saygıyı ve sevgiyi yaşam boyu korumalı, çocuklarımıza da bu değerleri çok iyi aşılamalıyız. İslam kültüründe bu değerler her zaman yüceltilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Cennetin kapıları annelerin ayaklarının altındadır.” buyurarak anneye verilen önemi vurgulamıştır. Ayrıca, “Kim anne ve babasına iyi davranırsa, cennete girer.” hadisi de bu konuda ne kadar önemli bir tavsiye olduğunu gösterir.

Sonuç olarak, ata ve yöreye saygı, ahlak ve edep anlayışımızın temeli olmalıdır. Geçmişin değerlerini yaşatarak geleceğe sağlam bir miras bırakmalıyız. Bu, sadece toplumsal bir sorumluluk değil, aynı zamanda dini ve ahlaki bir gerekliliktir. Bu değerleri unutmadan, yaşam yolculuğumuza devam edelim.

Şunu çok iyi bilelim ki, Ata dostlarını unutanlardan hayır beklenmez. Ata ve yöreye saygı gösterenler, ata dostlarını asla unutmaz ve onları ihmal etmezler. Çünkü bu kişiler, atasına ve birlikte zorlukları paylaşan insanlara karşı bir minnettarlık duygusu taşır. Bu değerli kişileri unutanlardan, hayır beklemek zordur. O yüzden ata dostlarına sahip çıkmak, onların hatıralarına değer vermek, en önemli erdemlerden biridir.Bu vesile ile,ahirete irtihal eden tüm geçmişlerimize Rabbim’den rahmet diliyorum.REMZİ HAYTA YAZDI

İŞTE YAZIMIZLA İLGİLİ BAZI RİVAYETLER

Peygamber Efendimiz (s.a.v) anne ve babanın dostlarına saygı gösterilmesi gerektiğini ifade eden hadisler söylemiştir. Bu rivayetlerden biri, özellikle anne ve babanın arkadaşlarına olan saygının önemini vurgular:

Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

“Bir kimse, babasının dostlarına iyi davranırsa, Allah onun ömrünü uzatır ve rızkını artırır.” (İbn Hibban)

Bu hadis, anne ve babanın dostlarına gösterilen saygının, kişinin hem dünya hem de ahiret hayatında olumlu etkiler yarattığını belirtir. Özellikle anne ve babanın dostlarına karşı iyi davranmak, Allah’ın rızasını kazanmak açısından önemli bir davranış olarak değerlendirilir.

Ayrıca, İslam kültüründe, anne ve babanın dostlarına saygı göstermek ve onlara iyilik etmek, ailenin sosyal bağlarını güçlendiren ve toplumda olumlu ilişkiler kurulmasına katkıda bulunan bir davranış olarak kabul edilir. Bu rivayetler, anne ve babanın dostlarına gösterilen iyi davranışların, kişisel ve manevi gelişim için önemli olduğunu gösterir.

MALATYA FLAŞ HABER-REMZİ HAYTA