Ankara’da Malatya Rüzgarı: Gönüllerin Buluşma Noktası* - Malatya Flaş Haber
Köşe Yazısı

Ankara’da Malatya Rüzgarı: Gönüllerin Buluşma Noktası*

Ankara… Türkiye’nin kalbi, memur kenti, bürokrasiyle yoğrulmuş bir başkent. İstanbul’un karmaşasından uzak, resmi bir havası var. Tıpkı Resmi Gazete’nin sayfaları gibi, burada her şey düzenli, disiplinli, ama bir o kadar da ağırbaşlı. Bu şehre adım attığınızda, olaylara bakış açınız değişir; buradaki insanlar size farklı bir gözle baktırır Türkiye’ye. Kendi adıma biraz stres atmak, biraz da değerli dostlarımla buluşmak için attım kendimi Ankara’ya.

Ankara’da Malatya Rüzgarı: Gönüllerin Buluşma Noktası*

Ankara’da geçirdiğim dolu dolu beş gün, hem Malatya için, hem de benim için derin izler bıraktı. Bu şehirde, Malatya’dan çok Malatya’yı düşünen insanlarla tanıştım, dostane sohbetler ettim, Türkiye’nin geleceğini şekillendiren isimlerle Malatya üzerine konuştum. Ankara Valisi Sayın Vasip Şahin’den, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Sayın Dr. Ömer Urhal’a kadar birçok kıymetli isimle bir araya geldik. Her biri, Malatya’nın acılarını, yaralarını derinden hisseden, bu şehre gönülden bağlı insanlar. Sağlık Bakanlığı Daire Başkanı Suat Çoban, TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şinasi Kazancıoğlu, Eski Milletvekili Miraç Akdoğan,  Türk Haber –Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu, ASKİ Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Mert, BİK Ankara Şube Müdürü Gazeteci Murat Yürekli, Hekimhanlılar Derneği Başkanı Vahap Uzunoğlu, ve daha niceleri… Hepsiyle ortak bir paydamız vardı: Malatya.

Özellikle 6 Şubat depreminin ardından, Malatya’nın acıları Ankara’da da yankı bulmuş. Bu büyük felaketin yaraları, ne yazık ki sadece Malatya’da değil, Ankara’da da derinden hissediliyor. Malatya’nın Ankara’daki temsili, yalnızca bir şehir değil, aynı zamanda bir “beyin” ve “ekonomik güç” niteliğinde. Deprem sonrası en büyük göçü Ankara’ya veren Malatyalılar, burada da bir araya gelip dertlerini, kaygılarını paylaşmışlar. Siyasetin ve kulislerin döndüğü Mahmut Cücümen abimizin mekanında, Malatya üzerine uzun uzun konuştuk. Gördük ki, Ankara’da Malatya’ya dair umutlar zayıf, duygular ise oldukça yoğun. Herkesin dilinde aynı cümle: “Malatya’nın toparlanması yıllar alacak.”

Bu cümleleri söylerken, gözyaşlarını tutamayanlar oldu; iç çekip yutkunanlar da. Ama hepsinin içinde bir Malatya özlemi, bir hasret var. Ankara’daki Malatyalılar, yerel yönetimlerden umutlarını kesmiş durumdalar. Tek umutları, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’da. Onun dışında, kimsenin yerel yönetimlerden bir beklentisi kalmamış. Bu soğukluk, bu umutsuzluk Ankara’da da hissediliyor.

Ankara’da geçirdiğim bu beş gün, hem bir kafa dinleme hem de derin bir gözlem süreciydi. Buradaki dostlarla yaptığımız her sohbet, Malatya’nın içinden geçtiği bu zorlu süreçte ne kadar yalnız kaldığını, ama bir o kadar da yürekten desteklendiğini gösterdi bana. Malatya’nın Ankara’daki bu kalbi, atmaya devam ediyor; hem de tüm karamsarlığa rağmen, umut ışığı arayan yorgun gözlerle. Bu şehirdeki Malatyalılar, bir gün o özledikleri topraklara dönebilmenin hayaliyle yaşıyorlar. Ve her biri, bu hayalin gerçekleşmesi için ellerinden geleni yapmaya hazır.

Ankara’dan dönerken, içimde derin bir hüzün, ama bir o kadar da güçlü bir bağ hissi vardı. Bu beş gün bana gösterdi ki, Malatya ne kadar yara alırsa alsın, bu yara sadece kendi içinde değil, ülkenin dört bir yanında da hissediliyor. Ve bu yarayı sarmak için elini taşın altına koyacak birçok insan var. Malatya’nın yaralarını sarmak için Ankara’dan yükselen bu ses, aslında hepimizin sesi. Umutsuzluğa kapılmamak, birbirimize daha sıkı sarılmak zorundayız. Çünkü Malatya, Ankara’da da yaşıyor, ve Ankara’da da nefes alıyor.

Bu beş günlük süreç, bana bir kez daha gösterdi ki, Malatya’yı yaşatmak, sadece o topraklarda yaşayanların değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki Malatyalıların da sorumluluğu. Ve bu sorumluluk, Ankara’da güçlü bir şekilde hissediliyor. Bu şehirdeki Malatyalılar, ellerini açmış, gönüllerini koymuş bir şekilde, Malatya’ya olan bağlılıklarını sürdürüyorlar. Bu bağlılık, Malatya’nın yeniden ayağa kalkması için en büyük gücümüz olacak.

Sonuç olarak, Ankara’daki Malatya rüzgarı, bu şehrin sokaklarında, kahvelerinde, makam odalarında esmeye devam ediyor. Bu rüzgar, bir gün Malatya’nın yaralarını saracak ve o özlediğimiz günlere geri döneceğiz. Bu süreçte, Ankara’daki Malatyalıların desteği, bizim en büyük dayanağımız olacak. Ve bu destekle, Malatya’yı yeniden ayağa kaldıracağız.

REMZİ HAYTA  ANKARA İZLENİMLERİNİ YAZDI :

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL