Köşe Yazısı

AHİ EVRAN, AHİLİK ve TIP…..( Şevket Taner Yazdı )

GENÇ KALEMLER FLAŞ’DA

AHİ EVRAN, AHİLİK ve TIP…..( Şevket Taner Yazdı )

Öncelikle, Ahi Evran kimdir? Ahilik teşkilatı nedir? Ahilik Teşkilatı; 1205 yılından sonra başta Kayseri’de 32 meslekte başlamak üzere Anadolu’daki teşkilatlanan esnaf ve sanatkâr birliklerinin adıdır. Ahilik ismi Selçuklu ve Osmanlı devletlerinde XIII ve XX. Yüz yıllar arasında kullanılmıştır.

Ahi kelimesinin sözlük anlamı Arapça kökenli ”kardeşim” iken, Dîvânu Lügâti’t-Türk’te geçen “akı” kelimesinden geldiği ve “eli açık, cömert” anlamları olduğuna dair görüşler vardır. Ahilik teşkilat olarak ise esnaf ve sanatkâr kuruluşlarının meslek erbabı yetiştirmesi, faaliyet gösteren meslek kollarının işleyiş ve denetimini sağlama gibi görevleri bulunmaktadır. İnternette videolarının izlenmesini tavsiye edeceğim Müteşebbis Gelişim Vakfı (MESVAK) Mütevelli Heyet Başkanı Ahi Kazım Ceylanın ifadesi ile; Ahilik Sistemi Anadol’unun İslamlaşmasını ve Türkleşmesini sağlayan, Selçuklu Devletinden Osmanlı Devleti’ne geçişiş köprüsü olan Türk Milletinin insanlığa hediyesidir.

Gerçek adı Şeyh Nasirüddün Ebü’l- Hakayık Mahmud b. Ahmed ya da Mahmud bin Ahmed el- Hoyi (Hoylu Ahmet’in oğlu Mahmut) olarak bilinir. 1171 yılında İran’ın Batı Azerbaycan tarafında Hoy kasabasında dünyaya gelmiş, 1261 yılında da öldüğü ve kabrinin Kırşehir’de kendi adını taşıyan mahallede bulunan Ahi Evran Camii’nde olduğu bilinmektedir.

ilk tasavvuf eğitimini Ahmet Yesevi’nin öğrencilerinden, Horasan ve Maveraünnehir’de almıştır. Sadrüddin Konevi’nin babası olan Mecdüddin İshak’ın aracılığı ile Evhadüddin Kirmani, Muhyi’ddin ibnü’l Arabi, Ebu Cafer Muhammed el- Berzai ile beraber Anadolu’ya gelmiş ve 1206 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Gıyasettin Keyhüsrev döneminde Kayseri’ye yerleşmiştir. Burada bir deri atölyesi kurarak debbağlık yapmış ve “Debbağların Piri” olarak tanınmıştır.

Ahi Evran (1171-1261) Anadolu’da Ahilik teşkilâtının kurucusu ve 32 esnaf zümresinin pîri olarak kabul edilmiştir. Bu âlim ve Velî zatın gerçek adı Mahmud’dur. Kendisine doğduğu yer ve babasının ismine atfen Mahmud bin Ahmed el-Hoyî (Hoylu Ahmet’in oğlu Mahmut) denilmiştir. Künyesi Ebu’l-Hakâyık (hakikatlerin babası), lakabı Nasîrüddîn (dinin yardımcısı) olarak belirtilmekte ve Ahi şecerenâmelerinde “Nimetullah” olarak anılmaktadır.

“Ahi Evran/Evren” ismi üzerinde tartışmalar devam etmektedir. Bazı bilim insanları ve araştırmacılar “Ahi Evran” derken, bazıları “Ahi Evren” olarak yazılıp okunması gerektiğini savunmaktadırlar. Evren, Türkçe bir kelimedir ve “büyük yılan, ejderha” anlamındadır. Ahi Evran ismi en çok Ahi Şecerenâmeleri’nde zikredilmektedir.

Ayrıca dünyanın ilk kadın teşkilatlarından Bacıyan-ı Rum’un kurucusu Ahilerin lideri Ahi Evran’ın eşi Fatma Bacıdır. Fatma bacının dönemin ünlü mutasavvıflarından Evhadüddin- Kirmani’nin de kızı olması nedeniyle büyük saygınlığı vardır. Dünyada Ahilik teşkilatı ile birlikte kooperatifçiliğin de ilk örneğini oluşturan Bacıyan-ı Rum, sadece mesleki bir teşkilat değil aynı zamanda içtimai faaliyetlerin de yürütüldüğü bir kadın örgütlenmesidir. Anadolu Selçuklu Devleti’nin halkın yaşamını zorlaştıran kimi uygulamalarına karşı direniş gösterdiği gibi Moğol istilasına karşı da bulunduğu şehri teslim etmek istemeyen Ahi Teşkilatı’yla birlikte amansız bir direniş gösterdikleri kayıtlarda yer almaktadır.

Bu isim, eski metinlerde çoğunlukla “Evran” imlâsıyla yazılmıştır ayrıca “Evren” olarak yazımının ise çok az olduğu dikkat çekmektedir) Halk arasında “Ervan” söyleyişinden de bahsetmek gerekirse, Ahi Evran, Kırşehir ağzında “Ahi Ervan” olarak telaffuz edilir. Bu söyleyişin şecerenâmelerde de görülmesi eskilere dayandığını gösterir. Ayrıca, “Ervan” telaffuzu/imlâsı ve “Ahi Elvan” şeklinde söylenişi de bulunmaktadır.

“Büyük yılan” anlamına gelen “Evran” ismini ise nasıl aldığı merak konusudur. Bunun ile ilgili Prof. Dr. Mikail Bayram, Ahi Evran’nın “Tabsiratü’l Mübtedi ve Tezkiratü’ül Müntehi” isimli eserinde zehirli yılanlardan panzehir yaptığını ve başka bir eserinde ise yılan ve akrebe dair bilgiler verdiği belirtilmektedir.

Ayrıca debbağ olması hasebiyle yılan derisinden kemer ve kırbaç yaptığına dair menkıbe niteliğinde rivayetlerin bulunduğunu ve bu sebepten dolayı kendisine Evran dendiğini ileri sürmektedir. Ayrıca Ahi Evran bir hekim olduğu için de kış aylarında kış uykusuna yatmış olan yılanları yakalayıp onlardan panzehir (Muhre-i Mar) yapardı. Aynı zamanda Ahi Evran tarafından yazıldığı düşünülen tıp alanındaki kitaplar da mevcuttur. Örnek vermek gerekirse bu kitaplardan biri İlmût teşrih adlı kitabıdır zira bu kitapta anatomik tanımlamalar mevcuttur. Bu nedenlerden dolayı Ahi Evran’ın aynı zamanda bir hekim olduğu görülmektedir.

Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi ve Ahiliği esas alarak faaliyet gösteren Müteşebbis Gelişim Vakfı (MESVAK)’ın gönüllüsü, beni sizlerle tanıştıran Nurettin Konaklı Başkanıma teşekkür ediyor, 2023 yılı Ahilik Haftanızı tebrik ediyorum. Malatya halkımızın acı ve ızdıraplarını paylaşıyor, sağlık ve esenlikler diliyorum.

(*) Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi, MESVAK gönüllüsü

KAYNAKLAR

1 Ahi Evran (1171—1261)

  1. Ahilik ile Hekimlik Ah(ako) Üzerine Bir Değerlendirme makalesi Arif Hüdai Kökeiu ve Muket Örnek Bükem
  2. Kazım Ceylan Em. Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Görevlisi. Ahilik Araştırma Merkezî Müdürü

Şevket TANER (*)

taner.sevket@ogr.ahievran.edu.tr

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL