Oğlum Ömür, panik halde telefonun diğer ucunda bana bir şeyler anlatmaya çalıştığı anda Türk demokrasi tarihinin miladi olacak olayların başladığından habersizdim. Oğlum bana, ” Baba acilen NTV’yi açar misin” diyordu.

NTV canlı yayında, İstanbul Boğaz Köprüsü’nün tek yönlü olarak askerler tarafından kapatıldığı haberini aldık. Bu an, Türkiye’nin demokrasiye karşı hain bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu gösteriyordu. Hemen İstanbul’daki dostlarımızı aradık; onlar da askeri araçların şehirde dolaştığını doğruladı.

Darbe düşüncesi ilk anda aklımıza gelmedi. Gazeteci arkadaşım Kayhan İnceoğlu ofise gelerek büyük bir sıkıntı olduğunu söyledi, ancak tam olarak ne olduğunu anlayamamıştık. Başbakan Binali Yıldırım’ın bu bir darbe girişimi olduğunu duyurduğu açıklama, bizleri derin bir endişeye sürükledi. Hemen haber bilgilerini güncelledik ve Kayhan ile birlikte sokaklara çıktık.

Sokaklar sessizdi, cadde boyunca ilerlerken herkesin evlerinde tedirginlik içinde beklediğini gözlemledik. Ben ve Kayhan ile birlikte Emeksiz kavşağında durarak , askeri araçların varlığını kontrol ederken bir yandan da oğlum Ömür’den canlı yayındaki gelişmeleri bana aktarıp  takip ediyordum. Durumun ciddiyeti her an daha da netleşiyordu.

Gazeteci arkadaşım Kayhan’la birlikte AK Parti il binasına gitmeye karar verdik, belki orada olanlar bize daha fazla bilgi verebilirdi. Binanın lambaları yanmıyordu, ancak 15-20 dakika bekledikten sonra İl Başkan Yardımcısı Selim Pilten ve diğer parti yetkilileri binayı açtı ve tüm lambaları yaktılar. O sırada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkı meydanlara davet ettiği bilgisi geldi. İşte o an, halkın cesur adımlarıyla sokaklar hareketlendi. Ülkücü gençlerin öncülüğünde bayraklarla donatılmış sokaklar, halkın direnişinin sembolü oldu. Bu cesaret, diğerlerini de sokağa çıkmaya teşvik etti ve kısa sürede şehir ayaklandı.

MALATYA İLİ’NDE İKİ KAHRAMAN: VALİ MUSTAFA TOPRAK VE İL EMNİYET MÜDÜRÜ DR. ÖMER URHAL

Malatya’da ise, Vali Mustafa Toprak ve İl Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal gibi devletin iki önemli ismi, gece boyunca vatandaşları sakinleştirmek ve güvenliği sağlamak için adeta bir destan yazdılar. Bu kritik gece boyunca, Vali Mustafa Toprak ve Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal, hainlerin eylem yapmasını engellemek için cesurca mücadele ettiler.

Havaalanında savaş uçaklarının kalkmasını önlemek için pisti trafiğe kapatan ve ışıkları söndüren bu kararlılık, Türkiye’yi büyük bir felaketten korudu. Vali Toprak ve Emniyet Müdürü Urhal’ın liderlikleri ve cesaretleri, darbecilere karşı gösterilen direnişin sembolü oldu. Gece boyunca 4 kez yer değiştiren bu iki değerli isim, vatandaşların güvenliğini sağlamak için ellerinden gelenin en iyisini yaptılar.

15 Temmuz gecesi, Türk milleti demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkmak için tarihi bir direniş gösterdi. Sokaklara dökülen her vatandaş, ülkenin geleceği için ortaya koyduğu cesaret ve kararlılıkla büyük bir örnek teşkil etti.

O gece, vali, emniyet müdürü ve jandarma alay komutanı sabaha kadar savaşarak, Malatya’nın  her köşesindeki vatandaşları korumak için çabaladılar. Vali Mustafa Toprak’ın ve İl Emniyet Müdürü Ömer Urhal’ın havaalanında verdiği talimatlar, halkın can güvenliğini her şeyin üzerinde tutan bir liderlik örneğiydi. Malatya İli’nde yaşananlar, Türkiye’nin birlik ve beraberlik içinde nasıl büyük tehlikelerden uzaklaştığını gösteren bir destan yazdı.

Bugün, 15 Temmuz’u hatırlamak ve o gece yaşananları anlatmak, Türkiye’nin birlik ve beraberlik ruhunu canlı tutmak için son derece önemlidir. O gece Türkiye, tek yürek olmuş ve demokrasiye sahip çıkmıştır.

Unutmayalım ki, 15 Temmuz, Türkiye’nin birlik ve kararlılık gecesidir.

HABER VE RESİMLER -ÖZEL-   REMZİ HAYTA-MALATYA FLAŞ HABER